BUTSO Meclis Salonunda düzenlenen toplantıya iştirak eden Vali Hasan Şıldak, toplantıda yapılan kapsamlı sunumla tarım, hayvancılık ve madencilik sektörleri başta olmak üzere Burdur’un önde gelen sektörlerini Ticaret ve Sanayi Odası verileriyle görme fırsatı buldu.

Davet üzerine katıldığı toplantının kendisi için verimli geçtiğini ifade eden Valimiz, BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik ve Meclis Başkanı Ömer Çeliker’e nazik davetleri için teşekkür etti.

Katıldığı toplantı ile Ticaret ve Sanayi Odası Meclis üyeleri ile de bir araya gelme fırsatı bulan Valimiz, Başkan Keyik tarafından 2018 yılı ithalat ve ihracat rakamlarına da yer verildiği kapsamlı sunumunun ardından bir konuşma yaptı.

Vali Hasan Şıldak toplantının ardından Burdur Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen iftar programına katıldı.

Valimiz BUTSO Meclis Toplantısında yaptığı konuşmada; "İlimizi daha yakından tanımak adına, bütün yönleriyle, sektörleriyle ilin ekonomik verilerinin ortaya konulduğu kapsamlı sunum dolayısıyla öncelikle Başkanımıza teşekkür ediyorum. İl brifingini okumanın yanında bu sunum da bizler için faydalı oldu.

Göreve başlayışımın üzerinden henüz iki hafta geçti, bu vesileyle sizleri daha yakından tanıma fırsatı buldum, ayrıca göreve başlamamızın Ramazan ayına tekabül etmesi de adeta hızlı bir şekilde bütün ili tanıma fırsatı sundu, bir vesile oldu. Görev süremiz içerisinde gerek iftar sofralarındaki buluşmalar, gerekse sağ olsun bütün kesimlerden gelen yoğun ziyaret ve hayırlı olsun ziyareti kapsamındaki tanışmalar, her bir kesimden, her bir insanımızdan aldığımız dönüşler, fikirler bizlere de ışık tutacaktır.

BURDUR FARKLI ALANLARDA ÇOK CİDDİ POTANSİYELE SAHİP
Bu kısa süre içinde Burdur İli hakkında da ister istemez pek çok kanaate ve tespite sahip oluyorsunuz çünkü her kanaldan bilgi akışı oluyor. Hakikaten genel itibarıyla baktığımızda birkaç cümle ile özetlemek gerekirse; Burdur çok ciddi bir potansiyele sahip farklı alanlarda, farklı kulvarlarda çok önemli ölçüde birikime sahip, ancak bunları yeterince gün yüzüne çıkarıp gerektiği şekilde kanalize edememiş, ekonomisine sanki sokamamış bir görünüm arz ediyor. Bunlar ilk tespitler, bekli yanılgılar da içerebilir ama sanıyorum bu sizin sunumunuzla da örtüşen bir durumu yansıtıyor.

Tabi Ticaret Odalarımız, Sanayi Odalarımız ya da burada olduğu gibi Ticaret ve Sanayi Odası şeklindeki yapılanmalar aslında hem sivil toplum kuruluşu gibi görünen aynı zamanda da kamusal görevi ifa eden yapılardır. Bizim idari sistem içinde mevzuatına baktığımızda da zaten tanımlama kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olarak tarif eder. Bu manada yaklaşım, sizlerin ortaya koyacağı birliktelik ve hizmet anlayışı ilin gelişimine yapacağınız katkı hiçbir zaman küçümsenmemelidir. Tam tersine illerimizde, ilçelerimizde sinerjinin oluşturulması, o dinamizmin ortaya konulmasında her zaman bu yapıların yani reel sektörün öncülük ettiğini görmekteyiz. Burada da ben bunun bu şekilde cereyan edeceğini düşünüyorum.

İYİ BİR EŞGÜDÜM, İYİ BİR KOORDİNASYON ORTAYA KOYMAYA ÇALIŞACAĞIZ
Zaten meslek kuruluşlarımızdan beklenen, bilhassa Ticaret ve Sanayi Odalarımızdan beklenen gerek oda yönetimi olarak, gerekse odanın üyeleri, mensupları olarak bu ilin yapacağı atılımda sizlerin her zaman öncü rol oynamanızdır. Biz kamu yöneticisi olarak, ben ilin Valisi olarak buradaki fonksiyonumu bir orkestra şefine benzetiyorum. Yani biz iyi bir eşgüdüm, iyi bir koordinasyon ortaya koyabilirsek, kendimize bağlı birimleri kurumları iyi yönetebilirsek, en başta onlar arasında bir ahenk uyum sergileyebilirsek ve de bunu biz kamudan özele doğru bütün kesimleri kucaklayan, ilin geneline yansıtabilirsek, ilk geldiğimden beri vurguladığım konu budur, siz de ifade ettiniz, bunun altını çizmek istiyorum.

HEDEFLERİ BELİRLEYİP ELBİRLİĞİYLE, KAMU VE REEL SEKTÖR BİRLİKTE ADIMLARI ATMAMIZ LAZIM
Özellikle küçük, gelişmeye aday illerimizde buna çok ihtiyaç var. Birlik ruhu, dayanışma, yani güç birliği oluşturarak bütün gücün tek bir kanaldan akması lazım. Tespitleri doğru yapmamız lazım. Kaybedecek ne zamanımız vardır, ne de enerjimiz vardır. Kaynaklar sınırlıdır, zaman sınırlıdır. Hedefleri belirleyip elbirliğiyle, kamu ve reel sektör birlikte adımları atmamız lazım. Ben bu potansiyeli burada hem yer altında, hem yer üstünde tabiat güzellikleriyle, turizm değerleriyle, mermeriyle, madencilik sektörüyle, tarımdaki o eşsiz hayvancılık potansiyeli ile mevcut olduğunu görüyorum. Bunu kimsenin inkar edecek hali yok. Ama bundan sonra izlenecek yöntemler farklı olabilir. Bunların arayışı içinde olmak lazım. Siz sayın başkanım şuna işaret ettiniz; Valiliğimizin de koordinasyonda bulunduğu, Üniversitemiz işbirliğinde yürütülen gelişim planı hakikaten burada önemli bir bilimsel temelli çalışma olması önemiyle gerçekten değerlidir. Bu çalışmayı biz Rektörümüzle de konuştuk, paylaştık. Burada hem ilin genel bir envanteri ortaya konulacak, bütün değerleri gözden geçirilecek, hem de farklı alternatif çözüm önerileri ortaya konulacak. İnşallah bunun da katkı sağlayacağını düşünüyorum.

BURDUR POTANSİYELİ İLE GELİŞMEYE ADAY BİR İL
Özetle Burdur Batı Akdeniz’de güzel insanları ve temel değerlerini her zaman önde tutan, potansiyeli ile gelişmeye aday bir il, şimdiye kadar bu potansiyeli kullanmadı demek de yanlış olur. Elbette iyiye giden, iyiyi yakalamış noktalarda olabiliriz, ama hizmet yarışında ve ilerleme noktasında bir sınır koymak yanlış olur. Daima bilimsel temelli çalışmalardan da faydalanıp sizlerin önerileri, ilimizdeki bütün dinamik unsurların, reel sektörün, siyaset kurumunun, kamunun ve sivil toplumun tabi ki basının da buradaki rolüyle bir ortak hamle ve girişim gücüyle yeni bir başlangıç yapmanın zamanı gelmiştir diye düşünüyoruz. Yeni süreçte, önümüzdeki süreçte biz bunun için varız. Ve bu birlikteliği sağlamak her şeyden önce benim görevim olacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle, bu dinamizmin oluşturulmasında bizlere katkı vermekten ziyade bizim sizden güç alacağımızı düşünüyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum” diyerek konuşmasına son verdi.