CHP'nin Oda Ziyaretinde, Terör ve Hayvancılık konuşuldu
TERÖR SIKINTISI
Ziyaretleri için kendilerine teşekkür eden Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, özellikle terör konusunun devam ediyor olmasından iş çevrelerinin tedirgin olduğunu ve buna çözüm bulunması gerektiğini vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
"Terörün durmadan ve artarak devam ediyor olması, günümüzün en büyük sıkıntılarından birisi. Bir de tabii ki; Suriye konusu üzerindeki gelişmeler, işin nereye varacağı noktasında biz iş adamlarını tedirgin etmektedir. Türkiye belki de Suriye olayını, kısa süreli küçük bir olay gibi görerek, pastadan pay alma şeklinde bakıyordu. Arkasındaki güçleri biz görmüyorduk. Ancak, Devletin bunu bilmemesi mümkün değildir. Dolayısıyla, devlet işin nereye varacağını iyi analiz etmeliydi. Olaylar belirsiz bir şekilde sürmekte ve sınır bölgesindeki iller ciddi şekilde sıkıntı içinde. Sıkıntılar, Batıya doğru da yansımaya başladı.
Suriye olayı ile birlikte terör de tırmandı ve adeta savaş halini aldı. Acaba, Devletimiz bir stratejik hata mı yapıyor diye de bizi düşündürüyor. Bir Muhalefet Milletvekili olarak bizleri aydınlatırsanız memnun oluruz."
VEKİL ÖZKAN
Burdur Milletvekili R. Kerim Özkan ise, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ülkemizin ve Burdur'un sorunları ortak ve hepimizin ortak sorunlarıdır. Biz siyasi olarak her zaman söylüyoruz. Bölgemizde yerel anlamdaki sorunlara ilişkin Meclisimizde görüşlerimizi dile getirdik. Ama en büyük sorunumuz 'Terör'. Terör, her şeyin önüne geçiyor. Sabotaj ihtimalinden söz edilen Afyon'daki patlama, doğu ve Güneydoğudaki kasabalarda kuşatma ile 10-20 gün çatışmaların devam etmesi, bizleri üzüyor.
Bunun temelinde verilen tavizlerin olduğunu düşünüyoruz. Tavizlerin yapıcı olarak verildiği söyleniyor. Ama 'Terörle müzakere olmaz, terörle mücadele olur' diye bir anlayışımız var. Sayın Başbakan da böyle söylüyordu; fakat müzakereye giriştiler. Oslo'da görüşmeleri var. Teröristbaşı ile ikili görüşmeleri var. Biz bu hatayı, açılım politikası adı altında, Habura, TC'nin Mit Müsteşarını, savcılarını, hakimlerini teröristlerin ayağına göndermekle yaptık. Onları yücelttik. Onlar da o şımarıklık içerisindeler. Terörle mücadele af yasası kapsamında yurt içine girdiler. Davullarla, zurnalarla karşılandılar. Fakat bizim bu kadar şehit, gazi anneleri ve ulusal duyarlılıklarımız göz ardı edildi. Onlar Anadolu'yu, PKK bayraklarıyla ve terörist başının posterleriyle dolaştılar. Bu şehitlerimizin kemiklerini sızlattı. O şımarıklıkla, arkalarındaki ulusal güçleri de arkalarına alarak; 'Biz büyük devletiz' (anlayışı ile gösterilen) dış politikadaki eksikliğimiz, Suriye'de ve terörle mücadelede de bunu görüyoruz.
ORTAK MÜCADELE
Halbuki, burada ortak bir mücadele yapmamız gerekiyor. Biz, Meclis tatile girdiğinde, olağanüstü toplantıya çağırdık. Ülkenin Başbakanı ise, 'bizi teröristlerle işbirliği yapıyor' anlayışına sürükledi. Halbuki biz bu kanı daha önceden gördük ve bu kanı durduralım diye el uzattık. Uzattığımız el ters karşılandı. Bu teklifimizden sonra, belki yüze yakın askerimiz şehit oldu. Şimdi 'Kirpi' alacaklarını, karakolların düzenleneceğini söylüyorlar. Bu günümüz teknolojisi içinde, bu karakolların normal karakol durumuna getirilmeyişi, hepimizin ayıbı. Ayrıca, karakollar sapan taşı ile avlanacak konumlarda... Askerlerimiz, uçaklarımız günlerdir bombaları nereye atıyorlar? Kime atıyorlar, 30 senedir? Kararlı bir mücadele sürdürülmediği için, bu acıyı hep beraber çekiyoruz. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Buna bir an önce son verilmesi için, biz elimizi uzatıyoruz. Parlamentoda bu çalışmanın yapılması lazım. Terörün arkasındaki Fransa, Almanya, Amerika, İsrail gibi silah veren kimse, onlarla ticari ilişkilerimizi gözden geçirmeliyiz.
Bu bölgede sıfır sorun vardı. Şimdi komşu ülkelerin tamamıyla sorunluyuz. Bunların çözülmesi için, parlamento açılınca cesaretli bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
HAYVANCILIK SORUNLARI
Tabii ki, bu arada ekmeğimizi de konuşmak zorundayız. Burdur'umuzun isimsiz kahramanı tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar, mermercilerimiz, sanayicilerimizin de sorunlarını ve tepkilerini dinliyoruz. Her gün bin tane hayvan giriyor ülkemize. Her gün bin ton karkas et giriyor. Her gün 3 bin canlı koyun giriyor Türkiye'ye. Bundan birileri nemalanıyor. Bu girişten, benim üreticim perişan. Bir an önce yurtdışı alımlarının durdurulması ve yurt içinden tedarik edilmesi gerekiyor. Süte ve ete destek verilmesi ve damızlıkların kesilmemesi için bir gayret gösterilmeli. Bizler bu sorunların takipçisi oluyoruz."
Özkan ayrıca, mermerci ve sanayicilerin de sorunlarını dile getirmeye çalıştıklarını ifade etti.
NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
18.09.2012
