BUTSO Meclisi Defterdarlıkla Toplandı
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik, Mart sonu meclis toplantısında, "Dünya ekonomisi ve Türkiye'nin cari açığı" konulu bir sunum yaptı. Bu ayki meclis toplantısına, Defterdar Ramazan Taşaltın davet edilerek, Oda Meclis Üyeleri, Defterdarlıkla ilgili sorunlar ve borç yapılandırmasına ilişkin bilgi aldı.
Burdur Defterdarı Ramazan Taşaltın, Burdur ili olarak; 23 bin 17 adet borçlu mükellefin 81 milyon 756 bin 927 liralık borcu bulunduğunu ve 7 Nisan'a kadar, 5 bin 608 adet mükellefin başvurduğunu ve 23 milyon, 84 bin 510 liralık yapılandırma yapıldığını açıkladı.
Defterdar Taşaltın; 2010 mali yılı beyanına göre İlimiz Merkez'de Hüseyin Özenen 743 bin 517 TL matrah beyanı ve 254 bin 251 TL tahakkuk eden vergi ile birinci, Bucak Vergi dairesi mükellefi olan Adem Sak ise; 9 milyon 445 bin 794 TL matrah ve 3 milyon 300 bin 47 TL vergi ile hem Bucak ve hem de il geneli vergi rekortmeni oldu.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), aylık olağan toplantılarında, ilimizin bir önemli kurum yetkilisiyle gündem konularını görüşme geleneğini sürdürerek, Mart sonu meclis toplantısını, Defterdar Ramazan Taşaltın ve müdürleriyle yaptı. Taşaltın, Torba Yasası olarak bilinen, devlete olan borçların yeniden yapılandırılması konusunda bir sunum yaptı ve sunum sonunda meclis üyelerinin sorularını cevaplandırdı. BUTSO Yön.Kur.Bşk.Yusuf Keyik, Defterdarlık brifinginden önce, Tepav'ın hazırladığı "Dünya ekonomisi ve Türkiye'nin cari açığı" konulu bir sunun yaptı.
CARİ AÇIK
TOBB'un 24 Mart'ta yaptığı Konsey Toplantısı'na katılan BUTSO Bşkanı Keyik;
"Dünyaya ne oluyor, bizi nasıl etkiler?" sorusuna cevap arayan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV)'ın hazırladığı sunumu, BUTSO Meclis Üyeleriyle paylaştı. Dünyada ve özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da her gün yeni bir şeyler olduğuna dikkat çekerek sözlerine başlayan Keyik, sunumda şunları söyledi:
"Ortadoğu'da alışılmadık protesto gösterileri, Japonya'da deprem ve nükleer kriz, Avrupa'da yeniden alevlenen borç krizi. Bunlar üç önemli nokta. Yönetilmeyen ekonomiler risk biriktirir. Önce yapısal meseleleri bir unutalım; konjonktürel bakalım. Türkiye ekonomisi, sağlam bankacılık sistemine rağmen, rekor daraldı ve toparlanması da aynı nedenle hızlı oldu. Hızlı toparlanma, hızlı artan cari açık, finansmanda hızlı bir bozulma etkisi yarattı. Ancak, önceki krizlerde yapılamayanın yapılabileceği ortamdayız. Yeni dünyanın resminde, yüksek ihracat artışı yapan ülkelere baktığımızda Çin ve tedarikçi ülkeler, düşük büyüme yüksek ihracat artışı yapan Afrika ağırlıklı Meksika, Amerika Birleşik Devletleri, Japonya ve İsviçre; düşük büyüme ve düşük ihracat artışı yapan Avrupa; yüksek büyüme düşük ihracat artışına baktığımız zaman Türkiye'yi görüyoruz. Henüz 2008 ihracatına ulaşmış değiliz."
Türkiye'nin cari açık imtihanına dikkat çeken sunum şöyle devam etti: " 2010 yılında yüzde 7 gibi bir büyümeyi hızlı bir şekilde sağlamasının yanında cari açığın da yüzde 34.5 şekilde cari açığın açılması dikkat çekicidir. Cari açıkta hızlı büyüme, ekonomide her zaman sıkıntı yaratacaktır. Türkiye bunun tedbirlerini alabilir, ancak seçim süreci, bazı tereddütler de getiriyor...
ORTADOĞU
Ortadoğu'da neler oluyor? Sorusuna cevap arayan sunum'da şunlar belirtildi: "Halklar başkaldırıyor. Herkes kendi ülkesinde Batı hayat standardını istiyor. Küreselleşme sürecinde ülkelerinin yaşam şartlarını değiştirmek istiyorlar. İşsizler ordusunda gençlerin 15-29 yaş arası çok yüksek; Mısır'da yüzde 89, Tunus'ta yüzde 70, Suriye'de 80, Türkiye'de 54, bu da çok hoş değil.
Libya'da olanlar nedir? Yarını izliyoruz. Bir yeni insan hakları pratiği gelişiyor. İran'a da sıçrayabilir. Türkiye bu gelişmelere hazırlıksız yakalandı. Türkiye'yi kutuplaştırıyor. Türkiye (Ergenekon gibi) iç sorunlarını halletmiş olsaydı; şimdi sesimiz daha gür çıkardı.
Sonuç olarak; kısa vadede cari açık sorununda zorlanırız, orta vadede büyüme yavaşlarsa, sorun yönetilebilir. Yani büyümeyi biraz yavaşlattığımız zaman, cari açık sorununu çözebiliriz."
DEFTERDAR'IN SUNUMU
Burdur Defterdarı Ramazan Taşaltın, Burdur ili olarak; 23 bin 17 adet borçlu mükellefin 81 milyon 756 bin 927 liralık borcu bulunduğunu ve 7 Nisan'a kadar, 5 bin 608 adet mükellefin başvurduğunu ve 23 milyon, 84 bin 510 liralık yapılandırma yapıldığını açıkladı.
Defterdar Taşaltın, (130 bin lira borcun yapılandırma sonucu 29 bin liraya düştüğü şeklindeki) somut örneklerle yaptığı sunumda; devlete vergi vb. borcu olanların, Torba Yasası'nın sunduğu imkanlardan yararlanarak, beyaz bir sayfa ile yola devam etmelerinin kendileri için çok faydalı olacağını, dolayısıyla bu fırsatı kaçırmamaları gerektiğini açıkladı.
Torba Yasası nedeniyle bilgilendirme noktasında yoğun bir çalışma içinde olduklarını belirten Defterdar Ramazan Taşaltın, gördüğü izlenimde; mükelleflerde yeterli ateşlenme olmadığını belirterek, bütün meselenin 2011 yılı Mayıs ayından itibaren, yola beyaz bir sayfa ile mi devam edilecek, yoksa akşam yatarken sorunlu mu uyunacak? Şeklinde düğümlendiğini belirtti. Taşaltın şunları söyledi:
"Torba Yasasıyla, bir mükellef borcunun ne büyük avantaj sağladığını şu örnekle belirteyim; 130 bin lira vergi borcu olan ve tahsil kabiliyeti de zor olan devletin bir alacağı, bu yapılandırymayla, 29 bin liraya düştü. Bu durumla karşılaşan mükellef, hayret ve sevinç tepkisi gösterdi.
Ben 27 yıllık Defterdarım, şimdiye kadar birçok kanun çıktı, uyguladık. Ama ben bu yasa kadar kapsamlı ve bu yasa kadar devletin alacak vazgeçmesi görmedim. Dolayısıyla, mükellef tarafından bunun çok iyi algılanması gerekir. Zira, Mayıs ayından sonra, gelişen teknolojik imkanla donatılan gelir idaresi, zaten adı "Gelir İstihbarat Arşivi"dir. Bakan'la Gelir İdaresi Başkanı'ndan başka bir kimse de giremez. Gelir idaresini ilgilendiren her çeşit bilgi arşive dolmaktadır. Bundan sonra hiçbir aksama gözden kaçmayacaktır. Dolayısıyla bu yasa imkanından faydalanmak lazım."
Defterdar Taşaltın ayrıca; 2010 İl genelinde vergi rekortmenin 3 milyon 300 bin 47 TL ile Adem Sak'ın, İl Merkezinde 254 bin 251 TL ile Hüseyin Özeren'in olduğunu da açıkladı.
NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
11.04.2011