BUTSO'dan, Basın'a 2011 Değerlendirmesi
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetimi olarak ve Burdur'un en büyük sivil toplum kuruluşu olmamız sebebiyle; bizler de özellikle hesap verebilirlik ve üyelerimize karşı şeffaflık konusuna içtenlikle önem veriyoruz. Bu önemli konuda, bizim çalışmalarımızı ve düşüncelerimizi halka ulaştıran, bizi halkla buluşturan siz değerli basın mensuplarımızın da çok kıymetli fonksiyonunuz her türlü övgünün üzerindedir. Bu bakımdan sizlere ayrı, ayrı teşekkür ediyorum. 2012 yılının üyelerimiz, Burdur'umuz ve Milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
2011 FAALİYETLERİMİZ
2011 yılının sonuna yaklaşırken, Oda olarak yıl içinde yaptığımız faaliyetleri konu başlıkları halinde ve özet olarak açıklamak istiyorum:
Bilindiği gibi Oda'mız, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na bağlı, bir çeşit yarı resmi bir kuruluştur. Dolayısıyla asli olarak, İlimiz firmalarının sanayi ve ticaret sicillerini tutmakta ve üyelerimizin resmi evrak ihtiyaçlarını yerine getirmektedir.
Odamız ayrıca, üyelerinin demokratik tercihleriyle meclis ve yönetimini oluşturan, önemli bir sivil toplum kuruluşudur.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi olarak bizler, Oda'mızın birbirini tamamlayan bu çok önemli fonksiyonel yapısının bilincindeyiz. Dolayısıyla, bir yandan firma kuruluş ve fesih sicil kayıtlarını ve firmaların ticari-sınai faaliyetleri için gereken ve sicil kayıtlarına dayanan resmi prosedür evraklarını tanzim çalışmalarımızda en hızlı ve modern hizmetleri, sürekli hizmet kalitesini yükseltme gayreti içinde verirken; diğer yandan sosyoekonomik, sosyokültürel ve toplumsal moral açılardan sivil toplum görevimizi de en verimli ve en etkili şekilde yerine getirmenin kaygısı içinde yürütmekteyiz. Bunun en büyük şahidi de tabii ki, siz basın mensuplarısınız.
SİCİL KAYIT HAREKETLERİ
Halen Oda'mıza kayıtlı 5 bin 644 üye bulunmakta ve bunlardan 1 824'ü faal durumdadır.
2011 yılı Oda'mıza kayıt yaptırarak faaliyete başlayan (218) ve kaydını sildirerek (kapanan 7) firmaların durumu ise, aşağıdaki gibidir:
YENİ KAYIT(1 Ocak 2011-15 Aralık 2011):
Sirket Tipi: Adet: Sermaye Toplamı (TL):
ANONIM SIRKET 17 35,010,500.00
KOOPERATIF 5 2,903.00
LIMITED SIRKET 112 27,810,000.00
GERÇEK KISI TICARI ISLETMESI 80 4,116,399.00
DIGER 1 1,000.00
DIGER KAMU TICARI ISLETMELERI 1 0.00
DIGER IKTISADI ISLETMELER 2 12,500.00
GENEL TOPLAM: 218 66,953,302.00
KAYDI SİLİNEN (1 Ocak 2011-15 Aralık 2011):
Sirket Tipi Adet Sermaye Toplamı (TL):
ANONIM SIRKET 1 0.00
GERÇEK KISI TICARI ISLETMESI 3 59,499.00
DIGER KAMU TICARI ISLETMELERI 1 0.00
DIGER IKTISADI ISLETMELER 2 12,500.00
GENEL TOPLAM: 7 71,999.00
HİZMET KALİTESİ
Hizmet kalitesi, 2007'de aldığımız ISO 9001 kalite belgesi ile tescil edilmiştir. Üyelerimize verdiğimiz hizmet kalitemizi arttırma yoluna devam ediyor ve uluslar arası Oda nitelikleri kazanmayı hedefliyoruz. Üyelerimize verilen hizmet kalitesi ve memnuniyetin geliştirilmesi amacıyla başlattığımız Akreditasyon süreci de işlemektedir.
Ayrıca, yerel kalkınmanın da 'Topyekun kalkınma' stratejisi anlayışıyla gerçekleşebileceğini düşünüyoruz. Bu amaçla, sivil toplum misyonumuzu geliştirerek, üyelerimiz ve tüm halkımıza yönelik olarak ekonomik, sosyal kültürel sorunlar ve çözümleri noktalarında; toplum dinamiklerini harekete geçirme ve bilinç geliştirme konularında da rol almaya çalışıyoruz.
20 Mayıs 2011; BUTSO, hizmet kalitesinde Akredite oluyor:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), ISO 9000 (2007)'den sonra, hizmet kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalarına, Akreditasyon programı ile devam ediyor. Bu kapsamda, dört kişilik TOBB Akreditasyon Sistem Denetçisi, BUTSO'nun 13 kriterde durumunu tespit, rehberlik ve rapor etme çalışmalarına başladı.
BURDUR'UN GELİŞİM VİZYONU
Burdur olarak, Ülkemizin gelişim ve şahlanış vizyonundan geri kalmayacak bir GELİŞİM VİZYONU ortaya koymak zorunda olduğumuzu ve Burdur'a vizyon arayışımızı, 2011 yılı boyunca sürdürdük; 2012'de de sürdüreceğiz.
Dolayısıyla ve bu nedenle, ilimizde BİRLİK VE BERABERLİK RUHUNU, süratle tesis etmek mecburiyetindeyiz.
Birlik Beraberlik:
Burdur Ticaret ve Sanayi Oda'mızın lokomotif rolünün farkındayız. Bunu, hem ilin tüm idari birimleri ve hem sivil toplum teşkilatları vasıtasıyla tüm halkımıza yansıtmak ve birlik-beraberlik ruhu şeklinde geliştirmek azmindeyiz. Bu anlamda, Kasım-2011 aylık meclis toplantımızda, yeni dönem seçilmiş Milletvekillerimiz ve Belediye Başkanımızla yaptığımız "Sorunlar ve Çözüm Süreçleri" konulu toplantı düzenledik. Ardından yine Burdur sevdamızla ortaya koyduğumuz 'BURDUR İÇİN, BİRLİK-BERABERLİKLE GELİŞİM' konulu, merkez ve ilçeleri kapsayan tüm ilimizin seçkin şahsiyetleriyle geliştirilmiş ve çok yararlı bir toplantıyı da gerçekleştirdik.
3 Kasım 2011 Beyin Fırtınası:
3 Kasım'da, Burdur ekonomisinin gidişatında yanlışlıkların olduğunu ortaya koymak ve çözüm süreçlerini işletmek amacıyla, gerçekten çok ciddi ve verimli bir BEYİN FIRTINASI toplantısı düzenledik. Burdur'un tüm sorun ve çözüm yollarını gösteren 56 maddelik deklarasyon yayınladık. Önümüzdeki günlerde, toplantılara devam edilecek ve ciddi analizlerle, Burdur'un yol haritası ortaya konacaktır. Zira Ülkemizde birçok il, Cumhuriyetin Yüzüncü yılında, 2023'te ulaşmak üzere, kendisine hedefler koymuştur.
STRATEJİK HEDEF VE ANA SEKTÖRLER
Artık günümüzde gelişi güzel bir kalkınma planı ve hedefleri yürütülemeyeceğini, en başta belli mevkilerinde olan sorumlularımızla anlamamız ve bu bilinçle stratejik kalkınma planları yapmamız gerektiğini her vesile ile ve 20. sayıya getirdiğimiz dergimizle adeta haykırdık.
Bu noktada, Burdur olarak gelişim çerçevemizi ve çözüm bekleyen sorunlarımızı da başlıklar halinde ifade etmek istiyorum. Burdur'un gelişim ve atılım eksenleri, yani ana lokomotif sektörleri 3 ana sektör olarak açıklanabilir:
Birincisi; TARIM VE HAYVANCILIKTIR.
Buna bağlı Tarım Makineleri Sanayisi, Gıda-Et-Süt Sanayisi, Damızlık Sığır Yetiştiriciliği gibi alanları kapsamaktadır.
İkincisi: MERMERCİLİKTİR.
Ocak işletmeciliği, Mermer inşaat ürünleri fabrikaları, Mermer Makineleri, Mermer Nakliyeciliği, Toprak ve Ağaç Sanayisi, İnşaat gibi sektörleri içine almaktadır.
Üçüncüsü: EĞİTİMDİR.
Bilindiği gibi, 15 bin öğrenciye ulaşan Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizle, Burdur bir yükselen EĞİTİM KENTİDİR. Öğrenci bir yönüyle alt yapı, ticaret, tüketim demektir.
Bir de dördüncü ana sektör haline getirmemiz gereken Turizm Sektör potansiyelimizin farkına varmalıyız.
Bu ekonomik hedeflere ulaşabilmesi için, başlıklar halindeki şu sorunları da çözmek zorunda olduğumuzu ifade ettik:
1-Ticari Sorunlar:
Coğrafi-fiziki sorunlar, beşeri ve ticari güven sorunu, belediye şehircilik ve ticari alan sorunu, tanıtım sorunu. Burdur il merkezinin cazibesinin arttırılması ve her yönüyle 'İlin bütünlüğü bilinci'nin oluşturulması. Burdur ihracatının, gümrük bürokrasisi sorununun, "Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü" kurulması ile çözülmesi.
2. OSB ve Yatırım Sorunu:
Burdur'un, genel organize bölgelerine ihtiyacı olduğu gibi ihtisas organize bölgelerine de büyük ihtiyacı vardır. Bu anlamda 'Organize Hayvancılık Bölgesi' örneği acilen kurulmalıdır.
2.OSB'de Gelişme:
Uzun zamandır her vesileyle, faaliyete geçirilmesini dile getirdiğimiz 2. OSB'nin istimlak sorununa, bir parça çözüm getirecek para geldi. Kalkınma Bakanlığı tarafından 1 Milyon TL ödenek gönderildi.
3. Sektörel Teşvik Sorunu:
Teşvik kararları alınırken, lehimize olacak "Göç" gibi kıstasların da göz önünde tutularak, 3. veya 4. bölgede yer almamız; ayrıca hayvancılık ve mermer sektörlerimizin de özel teşvik alanına girmesi gerekmektedir.
4. Nitelikli ve Kişilikli Eleman İhtiyacı:
UMEM ve benzeri kurslarla, meslek edindirme çalışmalarının etkinleştirilmesi.
5. Kurumsallaşma Sorunu:
Burdur'da yaklaşık 60 aile firması bulunuyor. Aile şirketlerimizin kurumsallaşma sorunlarının çözümünde yardımcı olunmalıdır.
6. Sektörel Markalaşma Sorunları:
Burdur'un hayvancılık ve tarım makinelerinde, mermercilikte ve eğitimde markalaşma sorunları vardır.
Bu sorunlar, bizden yoğun mesai beklemektedir.
ŞEKER FABRİKASI
1955'te kurulan Burdur Şeker Fabrikası, Şubat 2010'da yaptığımız Burdur Sivil Toplum Platformu ile geniş kapsamlı olarak ele aldığımız; Burdur Şeker Fabrikası'nın Burdur ekonomisi için taşıdığı önem ve dolayısıyla özelleşmesi halinde ortaya çıkabilecek zararlar konusu, Odamız için de büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.
23 Kasım 2011; BUTSO Burdur Şeker İş ile Mutabakat İmzaladı:
Oda Bşk. Yusuf Keyik ile Şeker İş Şb. Bşk. Mustafa Onay arasında yapılan görüşmeler sonucu, Burdur Şeker Fabrikası'nın özelleştirilmesi halinde ortaya çıkacak olan, Burdur ekonomisi için taşıdığı endişeler paylaşıldı. Ardından görüş birliği ve ortak tavır mutabakatı imzalandı.
Mutabakat Metninde Şunlar Yer Aldı:
"2010-2011 Yılı Burdur Şeker Fabrikası'nın pancar ekim ve üretim bilgileri şöyle: İşlenen 604 bin ton pancardan elde edilen 73 bin ton şeker ve diğer unsurlarıyla Burdur'a sağladığı toplam katma değer ise; yaklaşık 113 milyon TL'ye ulaşmaktadır.
Halen göç veren, sanayi yatırımları açısından yeterli gelişimi sağlayamamış, Bur-Trak, süt ve yem fabrikalarını kaybetmiş, teşvikte Düzey-2'de yer alması nedeniyle bir kısım sanayi kuruluşunu ilde tutamamış, önemli yatırımcı çekememiş ve bir de bedelli askerlerin 21 günlük temel eğitimleri kaldırılmış olan Burdur'un ekonomisi için, Burdur Şeker Fabrikası'nın ne denli hayati önem taşıdığı ortaya çıkmaktadır. Burdur'un en önde gelen geçim kaynaklarından biri olan hayvancılığın da oluşması ve gelişmesini sağlayan Burdur Şeker Fabrikası'nın, özelleştirilmek suretiyle bir süre sonra kaybedileceği endişesi, şimdiden Burdur halkının toplumsal psikolojisini de olumsuz etkilemektedir."
SANAYİ,YATIRIM, İSTİHDAM
Burdur'a ön çalışma yapmaya gelen yatırımcı yetkililerine, gereken rehberliği sağladık. Özellikle, atıl vaziyette duran BurTrak'ın yeri için, geniş istihdam sağlayacak büyük bir yatırımcı arayışımız sürmektedir. Burdur'un ekonomik potansiyellerini ve cazip bir yatırım alanı olduğunu, her vesile ile bütün yatırımcı çevrelere anlatmaktayız
26 Mayıs 2011; BURTRAK arazisi:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Yusuf Keyik'in de katıldığı Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Mayıs Ayı Toplantısı'nda, Burdur Traktör Fabrikası'nın (BURTRAK) 734 bin metrekare arazisinin 29 yıllığına ihaleye çıkacağı kaydedilerek; ''Bu arazide 27 bin metrekare kapalı alan mevcut olduğu belirtildi.
28 Mayıs 2011; Burdur 1.OSB, 90 dönüm daha genişliyor:
Burdur Birinci Organize Sanayi Bölgesi Genel Kurulu yapıldı. Başkan Feyzi Oktay, en çok oyu alarak güven tazeledi. Divan Başkanı olarak Ali Gür'ün yönettiği 1.OSB Genel Kurulu'nda, Burdur OSB'nin 90 dönüm daha genişlemesine karar verildi.
1 Haziran 2011; Burdur 'da UMEM kursları:
Burdur Uzmanlaştırılmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM)'in kalifiye elaman ve işsizliğe çözüm getireceğinden umutlu olduğumuzu gösteren ilgi ve destek içinde olduk. Açılan 'Gaz altı Kaynakçılığı Kursu'na, 21 katılım oldu. Bunlar 400 saat teorik, 400 saat de pratik, uygulamalı eğitim alacaklar. Bu kurs süresince kursiyerler, 15 lira alıyor ve sigorta primleri de yatıyor. Kursu başarıyla bitirdiklerinde ise; TOBB üyesi olan firmalara yüzde 90'ı yani 10 kişide 9'u, otomatik olarak işe alınacaktır. Bu süper bir projedir. Ancak belgesini alan kursiyerlerden hemen hiç biri gösterilen işe girmediler.
BURDUR MERMERCİLİĞİ
Burdur Beji ham blok şeklinde sadece Çin'e ve Hindistan'a ihraç edilirken, mermer işlediği zaman ise başta Amerika, Avrupa ülkeleri ve Uzak Doğu ülkeleri olmak üzere 27 ülkeye ihraç ediliyor. Burdur Beji, yıllık 300 milyon Dolar Türkiye ekonomisine katkı sağlıyor. Burdur'un lokomotifi durumunda olan mermer sektöründe 100'e yakın mermer firması, 4 bin 250 kişiye istihdam sağlıyor. Öte yandan, 70 ocak işletmesi, 90 mermer işleme fabrikası ve 7 mermer işleme makinesi üreticisi ile sektörde kendine önemli bir yer edinen Burdur, ihracatının yüzde 30'unu işlenmiş mermer, yüzde 50'sini blok mermer, yüzde 20'sini ise mozaik mermer olarak yapıyor.
11 Şubat 2011; Burdurlu Hanımlar Ekmeklerini Taştan Çıkartıyor:
BUTSO Başkanı Yusuf Keyik, "İlimizde, bayan mozaik işçiliği, önemli bir istihdam alanı oluşturmuştur." Erkeklerin işi olarak bilinen mermer sektöründe son yıllarda bayanlar da çalışmaya başladı. Zorlu sektörde çalışan anneler, çocuklarına daha iyi bir gelecek sağlayabilmek için elini taşın altına sokup, ekmeğini taştan çıkarıyor.
Burdur'da, fabrika işçiliğinde 180, mozaik ve eskitme işçiliğinde de 230 olmak üzere, toplam 410 bayan mermercilik sektöründe istihdam ediliyor.
TEŞVİKLER
Göç ve istihdam sıkıntılarının değerlendirilmediği kıstaslar nedeniyle Burdur, gelişmiş iller arasında yer almış ve dolayısıyla, hiçbir teşvik sisteminden yararlanamamıştır.
Hükümetin 04.06.2009 tarihli Yeni Yatırım Teşvik açıklamasında belirtildiği gibi, 2010 yılı sonunda Bakanlar Kurulu kararıyla, 4 bölgeden oluşun sistem revize edilecek.
Halen TR61 olarak 2. Teşvik Bölgesi'nde yer alan Burdur ve Isparta'nın, bu sistemden etkili bir yararlanma sağlayamaması nedeniyle, aynı kaderi paylaşan iki ilin işbirliği yaparak, teşvikten yararlanmayı geliştirme çalışması başlattık.
Çalışmamızda; iki ilimizin de aslında 3. Bölgede yer almamız gerektiği, bununla birlikte Isparta ve Burdur ekonomisinin temel sektörlerinden olan hayvancılık, meyvecilik, seracılık, ağaç sanayisi, mobilyacılık, mermercilik, et-süt-gıda sanayisi, tarım makineleri, tekstil, turizm hizmet sektörü gibi alanlar başta olmak üzere daha geniş kapsamlı teşvik almak ve teşvik oranlarının arttırılması isteklerimizi yetkili mercilere ilettik.
BAKA TOPLANTILARI
15 Haziran 2011'de; Antalya Valisi BAKA Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı son kez, yönetti: Başkanlık, Temmuz-2011'den itibaren Burdur Valisi Süleyman Tapsız'a devredildi. BAKA faaliyetleri ile Projelerin desteklenmesi, proje hazırlamada eğitimler verilmesi, bölgemizde olduğu kadar Burdur yatırımcısının da önünü açtı.
5 Temmuz 2011; BAKA, Burdur'un ilçelerinde proje eğitimi verdi
BAKA VE BÖLGESEL İŞBİRLİĞİ
Bilindiği üzere BAGEV, BAKA, TEKNOKENT gibi Batı Akdeniz Bölgesi kapsamında bölgesel kuruluşlar bulunmaktadır. Aynı zamanda kurucu ortakları da olan BUTSO, bu kuruluşlardaki görevlerini aktif sürdürmektedir.
13 Temmuz 2011; Valisi Tapsız, BAKA Dönem Başkanlığı'nı devraldı:
Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Yönetim Kurulu toplantısının Burdur'da yapılan toplantısında, Antalya Valisi Dr. Ahmet Altıparmak bir yılı tamamladığı için, BAKA Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini Burdur Valisi Süleyman Tapsız'a devretti. Burdur Valisi Süleyman Tapsız Antalya, Burdur ve Isparta'yı kapsayan BAKA'nın, 2009'da kurulup, bir yıl sonra kurumsallaşmaya başladığını hatırlattı. Vali Süleyman Tapsız, "26 uzman, 6 destek personeli olmak üzere personel alımının tamamlandığını, üç ilde yatırım destek ofisleri kurulduğunu açıkladı.
Tapsız BAKA'nın amaçlarını şöyle hatırlattı:
"Kalkınma Ajansları kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek üzere kuruldu. Ayrıca ajanslar, hem yerel ve bölgesel kalkınmayı hem de bölgeler arası bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmak ve yerel potansiyelleri harekete geçirmek amacıyla kurulmuştur. BAKA'nın kuruluşu 2 yıl olmasına rağmen Türkiye'deki diğer 26 ajans arasında ilk sıralarda yer alıyor" dedi.
Proje Değerlendirmeleri:
2010 Yılı Mali Destek Programı'na başvuran projelerin son değerlendirmesinde; 97'si kar amacı gütmeyen,259'u ise kar amacı güden toplam 356 proje başvurusu yapıldığı, bunlar içinde de 27'si kar amacı güden, 11'i kar amacı gütmeyen projenin asil proje olarak kabul edildiği, 5'er de yedek proje kabul edildiğini belirtildi.
15 Temmuz 2011; Demiryolu taşımacılığı ve beyin fırtınası:
BAKA'da Antalya, Isparta ve Burdur illerinin sürdürülebilir ekonomik ve sosyal kalkınmasına katkı sağlayacak 'demiryolu taşımacılığı ve lojistik çalıştayı' gerçekleştirildi. Antalya Limanı hinterlandının genişletilerek, daha verimli kullanılması hedefiyle Antalya, Burdur, Isparta, Afyon, Denizli ve Uşak yük treni hattının bu limana entegre edilmesi ile İstanbul-Antalya, Antalya-Konya, Antalya-Alanya hızlı tren hattı proje fikirlerinin tartışıldığı çalıştaya, Antalya, Burdur ve Isparta'nın yanısıra Uşak, Afyon ile ilçelerdeki ulaştırma ve lojistik konularıyla ilgili kamu, özel sektör, meslek odaları, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ile üniversitelerden öğretim görevlilerinden oluşan 63 kişi katıldı.
100 Yıllık Hayal:
"1902 yılında İtalyanlar Osmanlı Hükümeti'ne Antalya'ya demiryolu bağlanması için öneride bulunulduğunu" söyleyen BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, "1902 ve 2011 yüzyıl geçmiş biz hala Antalya'ya demiryolunu ulaştırmamışız. Engin, Ulaştırma Bakanlığı'nın 2023 hedefleri arasında hızlı tren hatları olduğunu hatırlatan ve kargo tren hattının da çok önemli olduğunu belirtti.
Demiryolu Taşımacılığının Avantajları:
Ulaştırma Bakanlığı Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Karaşahin, Demiryolu Ulaşımı ve Lojistiği sunumunda; "Yük taşımacılığında demiryolunun karayoluna göre de yaklaşık 4 kat, havayoluna göre de 20 kat daha az enerji tükettiğini, yolcu taşımacılığında demiryolunun otobüse göre 1.5 kat, otomobile göre de yaklaşık 7 kat daha az enerji tükettiğini belirtti. Prof. Dr. Karaşahin, 1923'deki demir yolu uzunluğunun 4 bin 136 km, cumhuriyetin ilk yıllarında ise 3 bin 764 km'lik demiryolu yapıldığını ve bunun yılda ortalama 134 km olduğunu 1951'den sonra ise 2003'e kadar toplam 945 km ve yılda ortalama 18 km'ye düştüğünü söyledi.
19.5 Milyarlık Yatırım:
2003'den bugüne kadar da 438 km ve yılda ortalama 88 km demiryolu inşa edildiğini belirten Prof.Dr. Karaşahin, demiryoluna önem verildiğini hızlı tren hatları ve TCDD'nin yenileme çalışmaları ile ilgili bilgi verdi. Demiryollarının her yıl 1 milyar dolar zarar eden bir işletme olduğunu ve dünyada da böyle olduğunu kaydeden Prof.Dr. Karaşahin, Kendi ayakları üzerinde durabilecek bir TCDD için; önümüzdeki 10 yıllık dönemde 19,5 milyar dolarlık yatırım yapılması gerekmektedir" dedi.
Neden Hızlı Tren:
Hızlı trenin neden gerekli olduğunu Prof.Dr. Karaşahin, şöyle açıkladı:
"Daha kısa ulaşım süresi, örneğin Ankara- Eskişehir: hızlı tren 1.5 saat, otobüs 3 saat, otomobil 2 saat 30 dakikada gitmektedir. Yüksek konfor, koltuk araları açık, TV/DVD, Internet, Cafe vb. hizmetler karayolunda da var. Güvenli, 1964 yılında hizmete giren Japon hızlı treninde ve 1981 yılında hizmete giren Fransız hızlı tren hattında ölümlü kaza meydana gelmemiştir. Dakik, (Olağanüstü durumlar dışında zamanında ulaşır. İspanya, 5 dakikadan fazla gecikmelerde bilet ücretini iade etmektedir). İklim koşullarından en az etkilenen ulaşım modudur ve çevre dostudur."
8 Temmuz 2011; Burdur'un tüm ilçelerine proje eğitimi:
BAKA, Burdur merkez ve ilçelerinin tamamını kapsayan 5 günlük proje hazırlama eğitimini tamamladı. İlçelerdeki kamu kurum ve kuruluşlarında 151 personele Proje Yönetimi Eğitimi verildi.
AB VE ABİGEM ÇALIŞMALARI
3 Şubat 2011; Keyik, Avrupa Birliği durum raporu yayınladı:
Türkiye'nin güçlenmesi, demokrasinin olgunlaşması ve bireysel hakların Avrupa standartlarına yükselmesi bakımından önemli olduğunu düşündükleri AB üyelik sürecini somut hedefler bakımından ele alan Başkan Keyik; AB'nin günlük hayatımıza etkilerini de
değerlendirdi.
GETİRDİĞİMİZ TEMSİLCİLİKLER
- İGEME: 16 Mayıs 2005 tarihinde, sözleşme yaparak getirdiğimiz İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) Temsilciliğimiz faaliyetine devam etmektedir.
- KOSGEB: 1 Temmuz 2005'ten bu yana Küçük ve Ortaölçekli Sanayi Geliştirme Birliği (KOSGEB) Sinerji Odağı'mız, yatırımcımıza hizmet vermektedir.
-K BELGESİ: Ocak 2006'dan bu yana, K Türü Yetki Belgesi veren birimimiz tüm nakliyecilerimize hizmet vermeye devam etmektedir.
5 Temmuz 2011; K Belgelerini YENİLEME başladı.
PATENT ÇALIŞMALARIMIZ
Günümüzde sanayi ve ticari gelişmişlik değerlendirmesinin, bir bakıma patent ve coğrafi işaret sayısıyla yapıldığını görüyoruz. Bu açıdan, Burdur'un bu konuda da kendini geliştirmesini düşünerek; 22 Mayıs 2008 tarihi itibariyle, yöresel ürünlerimizden Burdur Ceviz Ezmesi'ne aldığımız coğrafi işaret çalışmamızı, 26.07.2010 tarihi itibariyle Burdur Şiş Köfte için de sürdürmekteyiz. Tabii ki, patent çalışmalarımız şişten sonra da devam edecek.
Burdur'un, tarım ve hayvancılık, buna bağlı tarım makineleri ve mermercilik konularında, markalaşmayı ve markaların patent altına alınmasını teşvik programlarını da geliştirmeyi hedefliyoruz.
2 Mayıs 2011; BUTSO'dan, Burdur Şiş Köftesi patent çalışması:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Meclis Başkanı Feyzi Oktay Başkanlığı'nda BUTSO'da yaptığı toplantıda, Burdur Şiş Köftesi Patent çalışmalarını sürdürdü. Sekiz kişilik Burdur Şiş Köftesi patent Komisyonu, BUTSO'nun 26.07.2010 tarihinde Türk Patent Enstitüsü'ne müracaatıyla başlattığı, Burdur Şiş Köftesi'ne coğrafi işaret kazandırma çalışmasına devam etti. Komisyonun yaptığı çalışma ile Burdur Şiş Köftesi'nin Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Gıda Mühendisliği raporunda ve tescil belgesinde belirtilen özelliklere uygunluk kontrol ve denetimlerine ilişkin taahhütnameleri hazırlandı.
Burdur Şiş Köftesi Patent Komisyonu üyeleri şu isimlerden oluştu; Feyzi Oktay (BUTSO Meclis Başkanı), Yusuf Keyik (BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı), Şeref Ersoyol(Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği), Selçuk Erdem (Burdur Belediye Başkanlığı), İhsan Gürbüz (Sağlık İl Müdürlüğü), Erdem Özmen (Tarım İl Müdürlüğü), Şinasi Varlık (Kültür Turizm İl Müdürlüğü), Birol Kaval (Ahçı ve Kbapçılar Od. İmalatçı)
ÜNİVERSİTE
11 Mart 2011; Eski Rektör Prof. Gökay Yıldız Üniversiteyi anlattı:
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Prof. Gökay Yıldız, BUTSO Meclis Toplantısında, kuruluşundan günümüze MAKÜ'yü (2006-2010) anlattı. Eski Rektör Yıldız, 'Üniversitemizde 3 fakülte, 3 enstitü, 2 yüksekokul, 7 meslek yüksekokulu, 6 araştırma ve uygulama merkezi ile rektörlüğe bağlı 6 bölüm ve 4 koordinatörlük faaliyet göstermektedir. Kuruluşunda öğrenci sayısı 12 bin 18 iken 2009–2010 eğitim ve öğretim yılında bu sayı 14 bin 614'e yükselmiştir. Öğrencilerimize, 478 akademik ve 437 idari personel ile eğitim öğretim hizmeti verilmektedir. Program sayımız 66'dan 144'e yükselmiştir' dedi.
26 Temmuz 2011; MAKÜ Rektörü Saatcı'nın BUTSO ziyareti:
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Rektörü Profesör Dr. Mustafa Saatcı, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Meclis ve Yönetim Kurulu Başkanları Feyzi Oktay ve Yusuf Keyik'i makamında ziyaret etti. Ziyarette, Üniversite-Sanayici işbirliği konuları görüşüldü. Keyik; "Üniversite-Sanayici işbirliği ne kadar iyi olursa, öğrenciler ne kadar donanımlı mezun olursa, o kadar ileri adımlar atmak mümkün olur." Oktay; "Şimdiye kadar Üniversitemizin, Burdur'da ne üretildiği, Burdur OSB'de ne olduğu hakkında öğrenmeye geldiğini girmedik. Bundan sonra sizlerden beklentimiz büyük olacak." Saatcı; "Taşra üniversitelerinin amacı zaten, bulunduğu şehri bir üst hedeflere ulaştırmaktır. Biz bunu yapacağız."
8 Aralık 2011; BUTSO, MAKÜ ve KOSGEB Protokol İmzaladı
Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi(MAKÜ), Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) ve Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) arasında işbirliği protokolü imzalandı. MAKÜ Rektörlük binası toplantı salonunda imzalanan protokole göre; Burdur'da Ar-Ge çalışmalarının daha verimli olması ve yenilik potansiyelinin artırılması planlanıyor. Asıl amacın, bölgede daha nitelikli ürünler üretmek olduğunu anlatan Isparta KOSGEB Şube Müdürü Yurdun Yıldırım, imzalanan protokol sayesinde üretimde verimliliğin ve yeniliklerin artmasında işbirliği sağlanacağını belirtti. BUTSO Başkanı Yusuf Keyik ise; "Bundan sonra sanayicimiz üniversitemiz ile işbirliği yaparak ürünlerini daha kaliteli olarak piyasaya sunacak. Bu da sanayicimizin rekabet gücünü artıracak." Yapılan anlaşmayla hem üniversitenin hem de sanayinin daha da gelişeceğini belirten MAKÜ Rektörü Mustafa Saatcı da, "Artık Üniversite ve sanayi işbirliği çok daha sağlam adımlarla ilerleyecek" dedi.
VERGİ ÖDÜL TÖRENLERİ
25 Şubat 2011; (2009)Vergi Ödül Töreni:
Burdur Ekonomisinin Liderleri, 2009 Mali Yılı Matrahına Dayalı Ödüllerini Aldı.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası, Burdur Ticaret Borsası ve Bucak Ticaret ve Sanayi Odası tarafından düzenlenen 2009 Mali yılı Odalar ve Borsalar Vergi Ödül Töreni, Burdur Genel Kurulu niteliğinde yapıldı. Törende, Burdur ekonomisinde ve dünya pazarlarında Burdur'un adını duyuran işadamlarına plaket verildi.
BUTSO Başkanı Yusuf Keyik: "Hiç kimse darılmasın, şunu çok açık bir şekilde ortaya koyalım; İlimizdeki gelişememenin ve göçün sebebi yatırımsızlık, yatırımın sıkıntısı arsasızlık, istihdamın sıkıntısı mesleksizlik, çözümün sıkıntısı, ufuksuzluktur" dedi.
25 Kasım 2011; (2010) Vergi Ödül Töreni:
Her yıl olduğu gibi bu yıl da (25 Kasım 2011), Burdur (2010 yılına ait) Vergi Rekortmenleri Ödül Töreni düzenledik. Her yıl Burdur'un Genel Kurulu niteliğinde gerçekleştirdiğimiz ve Burdur TB ile Bucak TSO'nı da katarak yürüttüğümüz törende, Burdur'un Vergi Rekortmenlerine ödüllerini verdik. Bu yıl ayrıca ve ilk defa olmak üzere; ihracat, istihdam ve hizmet süresi ödülleri de vererek; kitlesel alanı daha da genişlettik.
2010 yılı Burdur Gelir Vergisi 1'incisi Hüseyin Özeren, Bucak Gelir Vergisi 1'incisi Mehmet Demirezen olurken, Burdur Kurumlar Vergisi 1'incisi Aytaş Akın Mermer San. ve Tic. A.Ş. Bucak Kurumlar Vergisi 1'incisi Portsan Mermer, olarak belirlendi. İhracat ve istihdamda birinci As Çimento olurken, hizmet süresinde Ziya Yeter 45 yıl ile birinci oldu.
Vali Tapsız:
Törende konuşan Burdur Valisi Süleyman Tapsız, "Kimse tedirgin olmasın. Askerlik buradan gittiği zaman her şey bitmiş olmaz. Burdur genelinde 38 banka şubesi ve Tasarruf mevduatlarında toplam 909 milyon 840 bin TL bulunuyor. Burdur'da yetirince sermaye var ancak yatırıma dönüşmüyor ancak, Burdur işsizliğin en az olduğu 5. il durumunda. Bu sebeple negatif enerjiden kurtulup pozitif enerjiye geçmemiz lazım. MAKÜ'de 163 dönüm arsa ayrıldı. Buraya Teknokent kuracağız." şeklinde konuştu.
Belediye Bşk. Akkaya:
İstatistiklere bakıldığında Burdur'un kötü bir yerde olmadığını belirten Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, "Burdur ekonomisi sadece dövizli askerliğe bağımlı değildir." diye konuştu.
BUTSO Bşk. Keyik:
Keyik özetle, Vergi Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada, Burdur'da işsizlik sorunu değil, mesleksizlik ve iş beğenmeme sorunu olduğunu belirterek; "Bu nedenle, meslek liseleri ve meslek yüksek okulları, süratle sanayimizin ihtiyacına uygun hale getirilmelidir. Halen göç veren il durumundaki Burdur'un sanayi, ekonomi, sosyal, kültürel, imar, şehircilik vb. alanlarda çevre illere göre gelişimde geri kaldığı malumdur. Burdur sevdalısı insanımızın, çıkış yolu bulmak için gösterdiği samimi gayretler vardır. Ancak, belki de en fark edilmeyen nokta, stratejik düşünme ve insan faktörü ele alınmadığı ve işi ehline veren bir kadrolaşma yapılamadığı için; 'Benim oğlum bina okur, döner-döner gene okur' konumunda kalınmıştır. Burdur için bedelli askerliğin kalkması ile ortaya çıkacak olan ekonomik boşluk, sanayileşmenin artırılması ve turizm sektörünün oluşturulması ile doldurulmalıdır." dedi. Son seçimlerin iki önemli mesajının; Milletin Anayasası'nın yapılması ve terör'ün gündemden düşürülmesi olduğunu belirten Keyik; "Kısa sürede, insan odaklı yeni Anayasa yapılmalıdır. Bu Anayasa, Millet kültürümüzün ve tarihisel kimliğimizin izlerini taşımalıdır" şeklinde görüşlerini açıkladı.
BTB Bşk. Varol:
Burdur tarım ve hayvancılıkta, özellikle hayvancılıkta adını duyurduğunu anlatan Burdur Ticaret Borsası Başkanı Baki Varol: "Şu anda 150 bine yakın büyükbaş hayvan var ve bunun yüzde 100'e yakını kültür ırkı. Bakın kültür ırkı Türkiye ortalamasında yüzde 35'tir. Burdur'da süt üretimi yıllık 300 bin ton. Bu ciddi bir rakamdır. Burdur özellikle tarımsal örgütlenme bakımından Türkiye'de birinci sırada." dedi.
Bucak TSO Bşk. Meçikoğlu:
Bucak Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H.Yalçın Meçikoğlu da konuşmasında; "2007 yılında, Bucak ihracat hedefi olarak; kişi başı 5 bin ve İlçe olarak 350 Milyon/yıl Doları ifade etmiştik. Şimdi geldiğimiz noktada; yetmez ama, 200 Milyon Dolar'ı aştık ve tam hedefimize ulaşacağımıza da inanıyorum." dedi.
Katılım:
BUTSO Konferans Salonunda düzenlenen ödül törenine, Burdur Valisi Süleyman Tapsız, Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Burdur Cumhuriyet Başsavcısı Ali Nevzat Açıkgöz, MAKÜ Rektör Prof. Dr. Mustafa Saatcı, BAKA Genel Sekreteri Tuncay Engin, Jan. Albay Yavuz Özfidan, Isparta TSO Başkanı H.Hüseyin Kaçıkoç, BAGEV ve ATB Başkanı Ali Çandır, siyasi parti temsilcileri, daire müdürleri, sivil toplum örgüt temsilcileri ve vergi rekortmenleri ile basın mensupları katıldı.
Keyik'ten Mesajlar:
BUTSO Yön.Kur.Başkanı Yusuf Keyik, "İlin genel kurulu" anlamında ele aldıklarını belirttiği Vergi Ödül Töreni'nde yaptığı konuşmada; Dünya, Türkiye ve Burdur konjonktürel durumları ve ekonomik gidişat hakkında mesaj yüklü analizler ortaya koydu. Keyik'in konuşması şöyle:
"Bu güzide toplantıyı, Dünyanın ve Ülkemizin öyle bir konjonktürel döneminde yapıyoruz ki; bir yanda krizler, bir yanda yeni dengeler, yeni baharlar, bir yanda yeni teknolojiler, yeni fırsatlar yaşanmaktadır. Bilindiği gibi, her türlü iletişimin kaydettiği gelişim sayesinde; Dünya adeta bir "Global köy" durumuna doğru gitmektedir. Bu gidişatı, daha geçen haftalarda gerçekleştirdiğimiz Hollanda, Almanya ve ondan önce de Çin gezilerimizde görme fırsatı bulduk. Oda'mızdan, özellikle yurtdışı gezilere ciddi talep artışının olması da göstermektedir ki; sektör yetkilileri, bir yandan kendilerini yeni teknolojilerle geliştirme çabaları içerisine girmekte, diğer yandan da Burdur'un ve Türkiye'mizin gelişim seyrini, karşılaştırma fırsatı bulmaktadır.
Geziler, bir yandan tüm sektörlerimizde hızlı bir teknoloji transferine yol açtığı gibi, diğer yandan Türk sanayisinin, daha üstün teknoloji geliştirmesine de yol açmaktadır.
Belki de en önemli fayda olan 'Kendine güven ve moral kazanımlar' sağlanmaktadır. Biz Oda yönetimi olarak, özellikle bu konuya, yani kendimize güveni ve gelişim seyrimizi hızlandıran moral kazanımlara, büyük önem veriyoruz. Zira bildiğiniz gibi, "Çoban isterse, tekeden süt çıkarır!.." sözünde de saklı olduğu gibi; moral ile ve fırsat verildiğinde 'Türk insanı, olmayacakları oldurabilecek yetenektedir.' Dolayısıyla gezinin, ufkumuzu açan, kalkınma yolumuzu aydınlatan ve bize dinamizm kazandıran rolüne dikkat çekmek istiyorum.
GÜVENLİ LİMAN
Son yıllarda dünyada yaşanan Batı Medeniyeti'nin çöküş sürecine girişi ve Türkiye'de yaşanan ise; kendine dönüşün sancısıdır. Dünya krizle sallanırken, Türkiye'nin ise; ekonominin güvenli limanı olma yolunda ilerlediğini görüyoruz. Tarihteki kaldığımız yerden, kendi geleceğimizi kendimiz inşa etmek zorundayız. Artık Dünya, komşularımızdan başlamak üzere, yapacakları yanlışlıkları ve zulümleri, daha düşünürken; "Türkiye ne der?" korkusunu hissetmelidir.
KRİZ
Dünya ve Türk ekonomisinde kriz konusunu da değerlendirmeliyiz ve yapacağımız analizlerden, derinlemesine ibretlik dersler de çıkarmalıyız. Bilindiği gibi, Dünya ekonomi depreminin merkezi, aynı zamanda Batı Medeniyeti'nin merkezi olan Avrupa'dır. Ekonomik krizden kurtuluşun bir bedeli olmalıdır. Ancak Batı, bedel ödemeye yanaşmamaktadır. Türkiye'nin son aylarda yaptığı fiyat artışlarını bu anlamda; yani ekonomik kriz dünyasının içinden, sağlıklı çıkmanın bedeli olarak da değerlendirebiliriz.
TERÖR
Gündemimizden düşmeyen terörün tahlilinde şunu görmeliyiz: Türkiye'de artık bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olma gayreti var.
İşte bu sebepten, kendilerini asıl oyuncular olarak gören ülkeler, yeni bir oyuncunun sahne almasından rahatsız olmakta ve Türkiye üzerinde hesabı olan her ülke, terör zemini ve odaklarını tesis ederek kullanmaktadır.
İşte bu yüzden, Türkiye üzerindeki bu Oyunlar asla bitmez. PKK tümden ortadan kaldırılsa bile, asla sıfır terörle, bizi kendi halimize bırakmayacaklarını unutmamalıyız.
Bu odaklara en büyük şamar, Milletimizin Van depreminde sergilediği mesajdır. Bu tür mesajları inadına sürdürmek zorundayız.
ANAYASA VE EKONOMİ
Son seçimlerin iki önemli mesajı oldu: Milletin Anayasasının yapılması ve terör'ün gündemden düşürülmesi. Kısa sürede, insan odaklı yeni Anayasa yapılmalıdır. Bu Anayasa, Millet kültürümüzün ve tarihisel kimliğimizin izlerini taşımalıdır. Anayasamızın insan odaklı ve Milli kültür kaynaklı olması kadar önem taşıyan, diğer iki önemli konudan biri "Ekonomi", diğeri de "Eğitim"dir. Türk ekonomisinin yaklaşık 100 yılı, milli idealler ve tarihi misyonumuzun yüklediği hedefler bakımından, tam bir ihmal ve hedefsizlik içinde geçmiştir.
EĞİTİM
Polise taş atacak, kaçakçılıkta kullanılacak, tetik çektirilecek, dağda PKK elemanı yapılacak eğitimli insan bulma kolaylığına rağmen, sanayicinin yüksek teknolojiyi kullanacak kaliteli eleman bulmakta sıkıntı çekiyor olması düşündürücüdür. İşte bu durum, aynı zamanda 35 yıldır boğuştuğumuz terör belasının, 100 yıllık "Eyvah ve pişmanlık" hikayesidir.
İş adamları olarak bizi daha yakından ilgilendiren insan fotoğrafımıza baktığımızda; genelde sorumluluk duygusu oluşmamış, hak etme ve helallik şuuru olmayan, çevresine güven vermeyen, kişiliği gelişmemiş, menfaat odaklı insan tipini görmemiz mümkündür.
İşte bu sebeple, yeni Eğitim Sistemimiz; teröre malzeme olmayan, provokasyona gelmeyen, devlet sırrını satmayan, aldığı ücreti ve maaşı evvela helal ettirme kaygısı taşıyan, kendini inkar etmeyen insan gerçeğimizi, ortaya çıkarmalıdır. Zira büyük hedeflere, yüksek meziyetli insanlarla ulaşılır. Huzurlu, mutlu, Dünyada sözü geçen, kalkınmış bir Türkiye için başka yol olmadığı artık bilinmektedir. Bugün, Devlet varlığımız görülmeye ve hissedilmeye başlamıştır. Belirsiz, güvensiz ve adeta dökülmekte olan dünya ekonomik konjonktüründe; gelişimini sürdüren, büyüyen bir Türk ekonomisi görülmektedir. Bu bize gurur ve güven vermektedir.
İSTİHDAM
İstihdam konusu da hala ülkemizin önemli konusudur. Sosyal hayatımızın ve güven ortamımızın yükseltilmesinde Yeni Anayasa ve terör sorunlarının çözümü neyse; iş ve ekonomi hayatımız için de işsizlik oranlarının sıfıra yaklaştırılması, büyüyen Türkiye'miz için, o oranda önemlidir.
BURDUR
Gerçi, Burdur'da neredeyse işsizlik sorunu yoktur. Burdur'da, mesleksizlik ve iş beğenmeme sorunu vardır. Bu nedenle; meslek liseleri ve meslek yüksek okulları, süratle sanayimizin ihtiyacına uygun hale getirilmelidir.
Halen göç veren il durumundaki Burdur'un sanayi, ekonomi, sosyal, kültürel, imar, şehircilik vb. alanlarda çevre illere göre gelişimde geri kaldığı malumdur.
Oysa, her zeminde, çok güzel konuşmalar yapılmış, görüşler, öneriler, temenniler ifade edilmiş ve edilmektedir. Burdur sevdalısı insanımızın, çıkış yolu bulmak için gösterdiği samimi gayretler vardır.
Ancak, belki de en fark edilmeyen nokta, stratejik düşünme ve insan faktörü ele alınmadığı ve işi ehline veren bir kadrolaşma yapılamadığı için; "Benim oğlum bina okur, döner-döner gene okur" konumunda kalınmıştır.
2.OSB'DE GELİŞME
Uzun zamandır, her vesileyle, istimlak konusunda tıkanmış olun 2. OSB sorununa çözüm bulunması konusunu ifade ederek, gündemde tutma çabalarına bir çözüm hareketi görüldü. Kalkınma Bakanlığı tarafından 1 Milyon TL ödenek gönderildi. Bu konuda gösterdiği gayretlerden dolayı, Sayın Valimize ve Milletvekilimiz Bayram Özçelik'e çok teşekkür ediyorum.
ŞEKER FABRİKASI
1955'te kurulan Burdur Şeker Fabrikası, Şubat 2010'da yaptığımız Burdur Sivil Toplum Platformu ile geniş kapsamlı olarak ele aldığımız; Burdur Şeker Fabrikası'nın Burdur ekonomisi için taşıdığı önem ve dolayısıyla özelleşmesi halinde ortaya çıkabilecek zararlar konusu, Odamız için de büyük bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir.
Burdur Şeker Fabrikası Şeker İş Sendikası Şubesi Başkanı Mustafa Onay ile Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetimi ve Başkanı olarak, Şeker Fabrikamızın Burdur için taşıdığı önemi sebebiyle görüşme ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Burdur Şeker Fabrikası'nda, 13 bin ekicinin ürettiği 604 bin ton pancardan, 73 bin ton şeker üretilmektedir. Burdur'a sağladığı toplam katma değer, yaklaşık 113 milyon TL'ye ulaşmaktadır.
Halen göç veren, sanayi yatırımları açısından yeterli gelişimi sağlayamamış, Bur-Trak, süt ve yem fabrikalarını kaybetmiş, teşvikte Düzey-2'de yer alması nedeniyle bir kısım sanayi kuruluşunu ilde tutamamış, önemli yatırımcı çekememiş ve bir de bedelli askerlerin 21 günlük temel eğitimleri kaldırılmış olan Burdur ekonomisi için, Burdur Şeker Fabrikası'nın ne denli hayati önem taşıdığı ortadadır. Burdur'un en önde gelen geçim kaynaklarından biri olan hayvancılığın da oluşmasını sağlayan Şeker Fabrikamızın, özelleştirilmek suretiyle bir süre sonra kaybedileceği endişesi, şimdiden Burdur halkının toplumsal psikolojisini de olumsuz etkilemektedir. Konu, en üst ve en etkin düzeylerde ele alınmalı. Belirlenecek yol haritası, ciddi şekilde takip edilmelidir.
BEYİN FIRTINASI
Bu durumu ve Burdur ekonomisinin gidişatında yanlışlıkların olduğunu ortaya koymak ve çözüm süreçlerini işletmek amacıyla, bilindiği gibi, geçen günlerde, gerçekten çok ciddi ve verimli bir BEYİN FIRTINASI toplantısı düzenledik. Burdur'un tüm sorun ve çözüm yollarını gösteren 56 maddelik deklarasyon yayınladık. Önümüzdeki günlerde, toplantılara devam edilecek ve ciddi analizlerle, Burdur'un yol haritası ortaya konacaktır. Zira Ülkemizde birçok il, Cumhuriyetin Yüzüncü yılında, 2023'te ulaşmak üzere, kendisine hedefler koymuştur.
Burdur'da da birçok sektör için ihracat, hayati önem taşımaktadır. Ekonominin ve istihdamın gelişmesi de büyük oranda ihracattaki gelişmelere bağlı hale gelmiştir. Ayrıca, Burdur için bedelli askerliğin kalkması ile ortaya çıkacak olan ekonomik boşluk, sanayileşmenin artırılması ve turizm sektörünün oluşturulması ile doldurulmalıdır.
İnanıyorum ki; sevgi, muhabbet ve dayanışma içinde olduğumuzda, ortak hedeflere kilitlendiğimizde, aşamayacağımız engel yoktur. Milletimizin beklediği asıl gündem; büyük yatırımlar ve büyük ekonomidir."
WEB SİTEMİZİ YENİLEDİK
BUTSO Web sitemiz yeniliklerle ve güncellemelerle güçlü bir site olarak üyelerimizin istifadesindedir. Site adresimiz: www.butso.org.tr şeklindedir.
YAYIN ÇALIŞMALARIMIZ
BUTSO 19.Dergi ve 7. Kitabını Yayımladı
BUTSO, Mart 1998'de 1. sayısı ile başladığı Dergi yayımcılığını 36 sayfalık 19. sayı ile devam etmektedir. BUTSO, Burdur'un özellikle kaynak kitap noktasındaki eksikliğini görerek, 2008'de 1. kitabı 'Gelişen Burdur' ile başladığı yayımcılığını, Nisan-2011'de 7.sini yayımladığı 'Çin Özel Gezi Rehberi' kitabı ile sürdürmektedir.
5 Haziran 2011; Keyik, Kanal 3 canlı yayında:
Burdur sorunlarını değerlendirdi.
15 Haziran 2011; "Burdur'dan Parlayan İki Yıldız" Belgeseli:
YARDIM VE BAĞIŞLAR
BUTSO, Muhtaçlara 1000 paket gıda yardımı yaptı. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), Ağustos-2011'de, Somali'ye yardım ve kampanya çalışmasının ardından, Burdurlu ihtiyaç sahiplerine de gıda yardımı yaptı. BUTSO, her yıl olduğu gibi, geçen Ramazan Ayı'nda da muhtaçlara gıda yardımı geleneğini sürdürerek, 1000 adet gıda poşeti dağıtımını gerçekleştirdi.
Burdurlu öğrencilere, BURS vermeye devam ediyoruz. Yılda 51 Üniversite öğrencimize, 9 ay devam eden aylık 150 Tl. burs vermekteyiz.
YURTDIŞI MESLEKİ GEZİLER
14-21 Nisan 2011; Çin Gezisi:
Uzun zaman hazırlandığımız, 9 günlük Çin Halk Cumhuriyeti gezimizi, başarı ile gerçekleştirdik. Burdur'un 82 kıymetli işadamı ile yaptığımız gezide, "İhracat-ithalat malları fuarı", Burdur'umuzun değişim ve gelişim arzusunu kamçılayacak, ufuk açıcı çok önemli kazanımlar sağladığımızı gördük.
Bu vesileyle şunu da belirtmeliyim ki; her kurum ve kuruluşumuzun ve her sektör işadamlarımızın yurt içi-yurtdışı gezilere, planlı-programlı şekilde katılmalarında büyük faydalar sağlanacaktır. Dolayısıyla Oda olarak; bundan sonra amaçları, hedefleri belirli, takibi mümkün ve somut sonuçlara da ulaştıracak şekilde planlayacağımız daha sık geziler tertipleyeceğiz.
Yine çok önemsediğimiz bir çalışmamızı da burada belirtmeliyim ki; 14-21 Nisan 2011 tarihlerinde yaptığımız gezi başlangıcında ve sonunda olmak üzere, iki aşamalı hazırladığımız "ÇİN Gezi Rehber kitabı ve DVD Albüm" çalışmalarımız, Basın ve Halkla İlişkiler Danışmanlığı birimimiz tarafından hazırlanmış ve dağıtımına devam edilmektedir. Bu arada, basımı tamamlanmış "Burdur İş Rehberi"mizin de dağıtımını sürdürmekteyiz; ilgililer Oda'mızdan alabilir. Tüm çalışma ve yayımlarımız, Web sitemizde bulunmaktadır.
18-22 Temmuz 2011; Bşk. Keyik İspanya gezisini değerlendirdi:
BUTSO Başkanı ve BAKA Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Keyik, Burdur Valisi Süleyman Tapsız Başkanlığı'ndaki dört günlük BAKA İspanya gezisine katıldı. 18-22 Temmuz günleri gerçekleşen geziye Burdur, Isparta, Antalya'dan Valiler, Burdur Belediye Başkanının dışındaki Belediye Başkanları, Ticaret ve Sanayi Oda Başkanları, İl Genel Meclisi Başkanları, Genel Sekreter ve bazı uzmanlar katıldı.
BUTSO Başkanı Keyik'in değerlendirmesi şöyle:
"İspanya'daki Kalkınma Ajanslarını ziyaret, Avrupa'daki Ajansların sistemleri ve işleyişlerini, olumlu gelişmişlik ve uygulama farklarını yerinde görerek, kendi Ajansımız adına örnek almak ve faydalanmak amacıyla düzenlenmiş bir gezi yaptık. Gezide, İspanya'daki Ajansların yapısını, hangi dallarda başarı sağladıklarını, biz işin neresindeyiz, onlar nereye varmış, bizim Ajansımızla bu konudaki farlılıkların neler olduğunu mukayese etme şansı bulduk.
BARSELONA
18 Temmuz Pazartesi akşamı, Barselona turumuzda; şehrin kentleşme adına, Avrupa'nın en güzel kentlerinden biri olduğunu gördük. 1800'lü yıllarda yaşayan ünlü mimarları Gaudi'nin çok uçuk mimari eserlerini görme fırsatı bulduk. Gaudi'nin, Barselona'nın hayranlık uyandıran kent yapılaşmasına en önemli katkıyı sağlayan, İspanya'nın büyük bir mimarı olduğunu, üniversiteyi ise zor bitirmiş olduğunu öğrendik. Bizim Mimar Sinan'ımız gibi, Avrupa'da isim yapmış bir mimar olmuş. Gaudi'nin Barselona'nın merkezinde, çizimini yapıp başlattığı bir büyük Katedral inşaatı, 130 yıldır sürdürülmesine rağmen henüz bitirilememiş.
BELEDİYE AJANSI
İkinci gün Barselona Belediyesi Kalkınma Ajansı'nı ziyarete gittik. Belediye'nin kendi şehri adına kurduğu Ajans'ta dört saat süren bir toplantı gerçekleştirdik. Hazırladıkları sunumlarıyla; destekleri nasıl verdiklerini, şirketleri nasıl ayakta tuttuklarını, anlattılar. Bizden çok farlı sistem kurduklarını gördük. Dikkatimizi çeken ve bizde olmayan önemli işleyişlerden birinde şöyle bir uygulama yaptıklarını gördük: Yatırım yapmak üzere Ajansa başvuran yatırımcı, ilkönce bir sosyolog-psikolog niteliğindeki ilgili birimde görüşmeler yapıyor. Görüşmede yatırımcı, ne için, hangi alanda, hangi hedefler için yatırım düşündüğünü, süre sınırlaması olmaksızın bütün ayrıntılarıyla anlatıyor; sözlü olarak. Örneğin berberlik için başvuran yatırımcıyı dinleyen ilgili uzman, dinlediklerini değerlendirerek, 'Senin için demircilik yatırımı daha uygun olur, sen bu yönde yatırım yap' diyor. Yatırımcının yapısını iyice teşhis ederek, ona en uygun olanı yönlendiriyor.
Bu uygulamanın hakikaten bizim için de çok faydalı olabileceğini düşündüm. İnsanlar, Ajansa gelerek, çok çeşitli ve gelişmiş programları orada inceleme, araştırma ve sorularına cevaplar arama fırsatını en geniş bir şekilde buluyorlar. Bilgisayar bilmeyenlere öncelikle bilgisayarı ve programlardan yararlanmayı öğretiyorlar. Tabi oraya gelenler çetleşme vs. gibi boş şeylerle vakit geçirmiyorlar.
Ancak çok olumlu bulmadığım şu yönlerini de fark ettim: Avrupa insanı olarak, sanki kurma saat gibi bir sisteme bağlanmış yapıya sahipler. Kurumsallaşma sistemli çalışma vb. yönleriyle güzel, ancak bizim yapımıza ters. Türk insanının bakışı böyle değil. Biz bir işi, çok dolambaçlı değil, hemen pratik olarak çözmeliyiz.
Bu arada bir olayı da anlatayım; Isparta Belediye Başkanı bir programa gecikti. Dondurma cezası verdik. Dondurmacı bayan her külaha iki tokmak dondurma koyuyor. Ben, bir külaha iki sade iki limonlu olmak üzere dört tokmak dondurma istedim. Bir külaha iki tokmak sade koydu, uzattı. Ben iki daha koymasını istedim. Bu sefer boşaltıp, bir tokmak sade, bir tokmak limonlu koyup verdi. Ben ısrarla dörtlü istedim, ama bir türlü alamadım. Buradan anladığım şu oldu; sistem olarak ne söylenmişse, katiyen dışına çıkmıyorlar. İnsanlar robot gibi. Bu işleyiş bize uymuyor...
AB'den Yararlanma Farkı:
Avrupalı yatırımcıya çok büyük destekler var. Geçen yıl Belediye Ajansı 158 Miyon Euro dağıtmış; kaynak AB. Avrupa Birliği, bizim de katkımızla oluşan destek fonlarını daha çok Avrupa ülkeleri için kullandırıyor. Biz ise değişik sebeplerden, onların oranında faydalanamıyoruz. Biz sanayicimize en yüksek limit olarak 400 lira verirken, onlar 2-3 milyon Euro veriyorlar. 158 milyon Euro'yu 60 civarında kişiye vermişler. Üstelik bu bir belediye ajansı, bölge ajansı değil. Yatırım desteklerinde, bilhassa, yeni teknoloji ve enerji yatırımlarına öncelik verdiklerini gördük.
Bizim Oda olarak, kendimizin yapabileceği bu tarz işler için de bize uyarıcı yanlarını gördük. En kısa zamanda bunları harekete geçirmeyi de düşünüyoruz. Onlar eğitimle birlikte bu yatırım işlerini geliştirdikleri için, yaklaşık onlar yüzde 90 başarılı oluyorsa, bizim çalışmalarımızla da yüzde 50 oranında başarı sağlanıyor. Buradan edindiğimiz doğru fikirlerle gelişmeler sağlayabilirsek, bizim de yatırım başarılarımızın artacağını düşünüyorum. Diğer bir izlenim alanı olarak; Endülüs Emevi medeniyeti izlerinin hala olumlu katkılarını görmek mümkün.
SEVİLLA
Ertesi günü, 17 tane özerk bölgeden oluşan bir ülke olan İspanya'nın Endülüs Bölgesi'nin Sevilla adındaki başkentine gittik. Buradaki Bölge Ajansısını ziyaret ettik. Bir olumsuz ve üzücü izlenim kaynağı oluşturan Emevi Camisi'ni gezdik. Kilise ile birleştirmişler, camiye saygısız müdahaleler yapmışlar. Oysa bizim tarihimizde Kilise ve Hıristiyan kültür eserlerine tahribat görülmez...
GRANATA
Ertesi gün Granata Şehrine gittik. Dünyaca ünlü Elhamra Sarayı'nı gezdik. Şehirleşme, imar ve yol gibi belediyecilik durumlarının çok güzel olduğunu görüp, etkilendik. Caddeler, yollar çok geniş; otomobil, servis, bisiklet yaya vb. yollar hep ayrı, ayrı yüz yıllık ihtiyaçlara cevap verecek şekilde alt yapıları tam olarak gerçekleştirmişler. Gezide, çok yönlü tespitler yaptık. Bizim birçok yönden ajans fikrimize katkıları oldu."
14-18 Kasım 2011; Almanya-Hollanda Gezisi:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), daha önce de yaptığı yurtdışı gezilerinde Burdurlu işadamları açısından kendilerini geliştirme ve sektörlerinde ufuk açıcı rollerinin görülmesi üzerine, bu tür iş ve fuar gezilerinden birini daha gerçekleştirdi. Burdur Valisi Süleyman Tapsız ve Burdur Milletvekillerimizin de katıldığı 4 günlük Hollanda ve Almanya gezisi, Burdur'un tarım, hayvancılık ve gıda sektörlerinden 50 kişilik işadamı ile gerçekleştirildi. Geziye katılanlar, olumlu etki ve kazanımlarla döndüklerini ifade ettiler.
BUTSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik yönetiminde gerçekleştirilen gezinin ilk ayağında; Hollanda'nın Amsterdam şehrinde, Cattle Breeding Company'den Mr. Arnold Van Dorp, Robot milk Lely'den Mr. Rene Poodt ve Cheesemaker'den Mr. Van Den Heuvel ile ikili görüşmeler yapıldı. Görüşmelerde Tarım, Hayvancılık Makine Üretimi ve Ticareti konuları ele alındı. Geziye katılan Burdurlu işadamları, tam gün Amsterdam ve civarındaki kasabalarda bulunan çeşitli tarım ve hayvancılık tesislerini gezerek, gelişen teknolojileri yakından inceleme fırsatı buldu.
Düzenlenen Hollanda/Amsterdam-Almanya/Hannover İş Gezisi'ne, Burdur Milletvekillerimiz Bayram Özçelik, Ramazan Kerim Özkan ve Hannover bölümünde Vali Süleyman Tapsız'ın da katılımlarıyla moral bulun BUTSO Yönetimi ve geziye katılan Burdurlu iş adamları, Vali ve Milletvekillerimizin bu şekilde desteklerinin devam etmesi halinde, Burdur'un kalkınmasına hız katacağını belirterek memnuniyetlerini ifade ettiler.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Ali Gür ve İbrahim Solak ile Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Faruk Gündüzalp, Osman Kısaoğlu, Şükrü Ürküt, Alaettin Seçilmiş ile Burdur Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Baki Varol, Burdur İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Kamil Özcan, Burdur Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Kubilay da katıldı.
Düzenlenen gezinin ikinci ayağı, Almanya'nın fuar kenti olan Agritechnica Hannover 2011 Tarım Makineleri Fuarı oldu. Burdurlu işadamları tarafından dikkatle gezilen Fuar'dan, ilgili sektör temsilcilerimiz, gördükleri karşısında gerçekten olumlu şekilde etkilendiler. Geziye katılanlar, özellikle Türkiye'de görmedikleri otomatik süt sağım, ahır temizleme ve yem itme robotlarını yoğun ilgi ile inceleyip, hayranlıklarını ve bu teknolojiye kendilerinin de sahip olmaları gerektiğini ifade ettiler.
Gezi grubu, PUM Netherlands Senior Experts kuruluşunun davet ettiği "Proje, ürün tanıtımı ve firma istatistikleri" konulu tanıtım toplantısına katıldı. Ardından tarım makineleri imalatı ve hayvancılık alanında otomatik robot üreten Lely Firması'nın fabrikası ziyaret edildi. Yine, örnek bir peynir üretim tesisi olan Cheesemaker Van Den Heuvel firmasında incelemelerde bulunuldu. Firmanın süt soğutma tankları ve süt işleme makineleri imalatı yapan diğer departmanı gezildi.
Başkan Yusuf Keyik'in, geziye ilişkin değerlendirmesi:
"Burdur Ticaret ve Sanayi Odası olarak; sektörel gelişmeleri yakından takip etmek adına imkan buldukça yurt içindeki ve yurt dışındaki önemli fuarlara geziler düzenlemeye çalışıyoruz. Almanya'nın Hannover kentinde gerçekleştirilen Agritechnica Fuarı da bu kapsamdadır. Bir önceki yurtdışı gezimiz 17 Nisan'da düzenlediğimiz 9 günlük Çin gezisi ve Guangzhou'daki Fuarı'nda 83 kişilik katılımcıyla oldukça verimli geçmişti. Şimdi ise 2 gün Hollanda, 3 gün de Almanya olmak üzere 5 günlük gezi programımızı başarıyla tamamlıyoruz.
Bu fuarlar, iş hayatımızda bizlere çok önemli ufuklar açmakta ve bundan sonraki ticari hayatımızda önemli kararlar almamıza fayda sağlamaktadır. Şahsen, Çin'e yaptığımız gezi sonrasında kendi iş hayatımda farklı kararlar aldım. Yine bu geziden de kendim adına önemli tespitler edindim. Ben her zaman Burdur'un hayvancılıkta iyi noktalarda olduğu ifade ederim. Bu ifadenin arkasındayım ama, Hollanda'daki hayvancılığı görünce hakikaten büyük eksikliklerimizin olduğunun da farkına vardım. Çiftlik ziyaretimizde gördük ki, teknoloji hem verimliliği hem de iş kolaylığını bir arada getirmiş. Daha sonra tarım makineleri imal eden bir fabrika ziyaretinde bulunduk; orada da şaşkınlıkla karşılaştım.
İlimizde yaklaşık yarım asırlık tarım makineleri imal eden ciddi firmalarımız var. Bunları mukayese ettiğimizde, eksikliğimizin çok fazla olduğunu hep birlikte gördük. Burdurlu firmalardan gezimize katılanlar, kendileri ile karşılaştırma fırsatı buldular.
Gerçekleştirdiğimiz fuar ziyaretinde, ciddi manada ufkum değişti. Ülkemiz 2011 yılında hızlı büyüyen ülkeler arasında, fakat Avrupa sanayi ve teknoloji konusunda öncülüğünü kaybetmemiş. Yetişebilmek adına daha çok çalışıp; büyüyerek, çok koşmamız gerektiğini düşünüyorum. Buradan aldığımız tespitler doğrultusunda ufkumuzu açarak, iş hayatımızda önemli kararlar alabilmeliyiz."
Gezilere Devam Edilecek:
Burdur uzun yıllar içine kapalı kalmış, çevresindeki gelişmelere de gözünü kapamıştır. Bu nedenle; başlattığımız konferans, seminer, yurt içi-dışı geziler gibi etkinlikleri, ufuk açıcı olması nedeniyle sürdürmek istiyoruz.
BAKAN VE İŞADAMLARINA EV SAHİPLİĞİ
29 Ocak 2011; Başbakan Erdoğan, Burdur'da 49 açılış yaptı.
Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"İşte burada bir kalemde tam 49 yatırımı resmi olarak hizmete alıyoruz.
Burdur bütün tarih boyunca eğitime önem verdi. Okumayı, öğrenmeyi öğretmeyi en büyük değer, en büyük zenginlik olarak gördü. Daha 1882 yılında Burdur'da 23 medrese, 3 kütüphane, 1 rüştiye mektebi ve 23 sıbyan okulu bulunuyordu. Derviş Mehmet Paşa tarafından inşa edilen kütüphane Osmanlı'daki en önemli kütüphanelerden biriydi. Burdur ilim adamlarıyla alimleriyle, gönül insanlarıyla, evliyasıyla, bilime verdiği değerle, sadece Osmanlı'da değil tüm dünyada ün salmıştı."
Üniversiteyi Hak Etti:
Başbakan Erdoğan şöyle devam etti: "Piri Baba, Hecin Baba, Şeh Galbi, Şeh Sinan sadece Burdur'da değil tüm bu coğrafyada öğrenci, insan yetiştirdiler. Bilime bilim dünyasına hizmet ettiler. Şimdi buradan tüm Burdurlu kardeşlerime söylüyorum. 2006 yılında, geçmişin Burdur Milletvekili, İstiklal Şairimiz, Merhum Mehmet Akif Ersoy'un adına burada üniversitemizi kurduk. Bugün de Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizin yeni fakültelerini yeni birimlerini bu toplu açılış töreniyle hizmete alıyoruz. Bugün MAKÜ'ye Veteriner Fakültesi'ni, Fen Edebiyat Fakültesi'ni, Sağlık Yüksek Okulu ve merkezi anfileri, laboratuarları, Bucak Zeliha Tolunay Uygulamalı, Teknoloji ve İşletmecilik Yüksek Okulu'nu, Kampus alt yapı çalışmalarını ve çevre düzenlemesini kazandırıyoruz. Üniversitemize bu çok değerli birimleri kazandıran YÖK'e, Üniversite Yönetimine, hayırsever vatandaşlarımıza, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Burdur Merkez'de 500 kişilik, Bucak'ta da 500 kişilik iki modern öğrenci yurdumuzu açıyoruz."
25 Mart 2011; Gürcistan-Acara, Burdur'dan ziraat yatırımları istedi
Gürcistan-Acara Özerk Bölgesi Ekonomi Heyeti, BUTSO Meclis ve Yönetimi ile tarım, ticaret ve yatırım konularından kapsamlı görüşmeler yaptı.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası'na ziyarette bulunan Gürcistan-Acara Özerk Bölgesi Ekonomi Heyeti, BUTSO Meclis Başkanı Feyzi Oktay, Yönetim Kurulu Bşk.Yardımcıları Ali Gür, İbrahim Solak ve Meclis Üyeleri ile birlikte tarım, ticaret ve yatırım konularından kapsamlı görüşmeler yaptı. Gıda ihtiyaçlarını tamamen ithal ederek karşıladıklarını belirten Batum merkezli Acara yatırım-ticaret heyeti, Burdur tarım ve gıda sektörünü Gürcistan-Acara Özerk Bölgesi'nde yatırıma davet etti. Domates yetiştireceklere bedava arazi tahsis edileceği ve Eylül 2011'de Gürcistan'a pasaportsuz geçiş yapılacağı belirtildi.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası'na, ekonomi uzmanlarıyla ziyarette bulunan Gürcistan Acara Özerk Cumhuriyeti Başbakanlık Yatırım Departmanı Başkanı Zaza Gumberidze, Gürcistan'da özellikle turizm yatırımlarının ve dolayısıyla tarım ve gıda ürünlerine talebin arttığını, bu konuda Burdur'un tecrübelerinden yararlanmak istediklerini söyledi. Zaza, Burdurlu işadamlarını Batum'a davet etti.
7 Nisan 2011; Körfez işadamları:
Ekonomik ilişkiler için, bölgemizde BAKA'nın düzenlediği ve üç gün süren, Batı Akdeniz Bölgesi (Antalya, Isparta, Burdur) ve Körfez Ülkeleri Yatırım ve İşbirliği Fırsatları Toplantıları, Burdur'da sonlandı. 7 ülkeden 70 işadamı, Batı Akdeniz'e hayran kaldı.
Arap Birliği Türkiye Büyükelçisi Muhammed Al Fatah Al Naciri ile Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt ve Ürdün'den 70 işadamı, Burdur Valisi Süleyman Tapsız ve Burdurlu işadamları tarafından Grand Özeren Otel'de karşılandı. Büyükelçi Al Naciri, yaptığı konuşmada, Türkiye'nin 2008'de Arap ülkelerine ihracatının yüzde 9 iken bu oranın 2009 yılında yüzde 21'e yükseldiğini söyledi. Naciri, bu bölgede, yoğun petrol ve doğalgaz rezervi, ucuz işgücü, yatırım için sağlıklı bir ortam ile 340 milyon nüfus var" diye konuştu.
YURT İÇİ GEZİ VE FUARLAR
26 Mart 2011; 17. İzmir MARBLE'den Burdurlular Memnun Döndü:
23-26 Mart 2011 tarihlerinde gerçekleşen 17. İzmir MARBLE Fuarı'na, Burdur mermer sektörünün temsilcileri de katıldı. İzmir İZFAŞ tarafından düzenlenen ve TÜMMER, İzmir Ticaret Odası, Ege İhracatçı Birlikleri ve KOSGEB tarafından desteklenen, 17. İzmir Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı MARBLE, dünya mermer pazarı ve mermercilik bayramı şeklinde geçti. Yerli ve yabancı 42 ülkeden, bin 160 firmanın katıldığı dünyaca tanınmış ve Türkiye'nin en büyük fuar alanına sahip İzmir Fuarı, mermercilere dar geldi; birçok firma yer bulamadı. Burdur Valiliği, Ticaret ve Sanayi Odası, Çevre ve Orman Müdürlüğü tarafından stantlarında ziyaret edilen Burdurlu mermer fuarı katılımcıları, ziyaretin kendilerine moral olduğunu belirttiler.
Burdur Valisi Süleyman Tapsız, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yard. Ali Gür, Çevre ve Orman İl Müdürü Salim Özdemir, Orman Ağaçlandırma Müdürü Ahmet Şahan, BAKA Burdur YDO Uzmanı Mehmet Candan ve BUTSO Basın Danışmanı Ahmet Can'ın da katıldığı İzmir'deki 17. MARBLE fuarı, Ülkemizdeki mermer ve doğaltaş sektörünü buluşturdu.
28 Nisan 2011; YÖREX 2'de yerel yönetimler arandı:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO)'nın, Bucak ve Burdur Ticaret Borsası ile birlikte temsil ettiği YÖREX 2 Fuarındaki Burdur'un yöresel ürünlerini tanıtımda, Yeşilova dışında Burdurlu belediye yoktu. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu; Yöresel Ürünler Fuarının muhteşem bir fikir olduğunu, üretmenin yetmediğini, tanıtım, marka, uluslar arası tescil ve pazarlama gerektiğini vurguladı.
"Sizin oraların nesi meşhur?" sloganıyla bu yıl ikincisi düzenlenen YÖREX Fuarı, Antalya EXPO Center'de açıldı. Hisarcıklıoğlu'nun geleceğe yönelik mesajlarının damgasını vurduğu 2. Yörex Fuarının açılışında, Deniz Baykal ve diğer Antalya Milletvekilleri de katıldı. Fuarda bu yıl, 52 ilden 119 stant yer aldı. Yöresel ürünler bakımından büyük zenginlikler taşıyın Anadolu'dan katılımın yüksek olduğu Yörex 2.'ye, bölgesel ilginin azlığı dikkat çekti.
TOBB VE EKONOMİ ŞURALARI
17 Mayıs 2011; TOBB Mali Genel Kurulu'na katıldık:
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) Ankara'da yapılan 66. Genel Kurulu yapıldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da katıldığı Genel Kurul'a Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Feyzi Oktay, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, Başkan Yardımcısı Ali Gür, Yönetim Kurulu Üyesi Osman Kısaoğlu, Meclis Katip Üyeleri, Gülay Korur ve Hasan Ali Daldal ile Genel Sekreter Sedat Öz katıldılar. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, kavgaya ve çatışmaya değil, huzura ve diyaloğa ihtiyaç olduğunu belirterek, "Biz birlikte güçlüyüz" mesajı verdi.
GÜNDEMİ İZLİYOR, TIKANIKLIKLARA ÇARE ARIYORUZ
İlimiz, Bölgemiz ve Ülkemizin, özellikle ekonomiye tesir eden olayları sürekli ve dikkatle izliyoruz. Bir sivil toplum örgütü olarak, gerekli değerlendirmeleri yapıyor, gerektiğinde devreye giriyor ve gelişmeleri kamuoyuna açıklıyoruz.
14 Ocak 2011; BUTSO'dan, İmar Planı Tıkanıklığına Çözüm Arayışı:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Başkanı Yusuf Keyik, ilimizin iktidar ve muhalefet partilerini ziyaret etti. Başkan Keyik, yaptığı ziyarette, Burdur'un ekonomi ve istihdam problemleri üzerinde görüş alışverişinde bulunarak, "Sorunların çözümünde siyaset üstü olmalıyız" dedi. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Başkanı Yusuf Keyik, parti merkezlerinde yaptığı ziyaretlerde; Ak Parti İl Başkanı Osman Karakaya, CHP İl Başkanı Süleyman Ermen ve MHP İl Başkanı Nazif Aktürk ile ilin ekonomi problemlerine ilişkin görüş alış-verişinde bulundu.
İlimizin İktidar ve iki Muhalefet Partisi ziyaretimizde; 'Nazım imar planı hazırlandığı halde, maalesef Belediye Meclisi'nde onaylanmadığını, bundan dolayı da imarda istenilen değişiklik yapılamadığını, dolayısıyla yatırım ve ticari alan planlamaları ve yatırımcı taleplerine cevap verilemediğini belirterek; çözüm konusunda ne düşündüklerini' sorduk. Ayrıca, İnsuyu Havzası'nın imara açılımı konusunun da şimdiden konuşuluyor olması" gerektiği düşüncemizi aktardık.
Oda olarak, Belediye Başkanımıza, özellikle yatırım ve ticari alanlar noktasında bizlerin görüşlerinin de alınması gerektiği şeklinde uyarılarda bulunduk. Ankara'da çizilen Burdur planının sıkıntılı olacağını belirttik. Ancak, bizim görüşlerimiz alınmadı.
Ak Parti'nin Görüşü: "Önce, Meclise gelen plan onaylansın."
Ak Parti İl Başkanı Osman Karakaya, şunları söyledi: "Burdur'un imar planı yok. Belediyemiz çok uzun süredir çalışmalar yaptı. Depremle ve fay hatlarıyla ilgili bir üniversite dahil birçok tetkik yaptırdı. Bunun sonucunda olması gereken tampon bölgeler ortaya çıktı.
Şimdi imar planı iller bankası tarafından bir özel şirkete yaptırılmış ve belediye meclisine getirilmiştir. Meclis ise, bunu konuşup onaylamak zorunda zaten. Ama muhalefetin, "Fay hattı neden buradan geçiyor?" şeklindeki itirazıyla, aylardır mecliste bekliyor. "
Bizim söz konusu konumuz fay hattı. Önce bunun onaylanması gerekiyor. Sonra Belediye Meclisi'nde CHP, MHP, Ak Parti ve mutlaka sivil toplum örgütlerinin orada görüşleri alınacak. Ama şu anki söz konusu olay o değil. Konu fay hattı. Buna Jeoloji mühendisleri karar verir. Buna CHP veya Ak Parti veya MHP karar veremez."
CHP'nin Görüşü: "Önce 'Mikro ölçeklendirme' çalışması yapılsın."
CHP İl Başkanı Süleyman Erman şunları söyledi: "Ticaret ve Sanayi Odası, Burdur'da siyaset üstü bir kurum olarak, yerel sorunlarda her konuya müdahil olmalı ve varsa bir tıkanıklık, çözüm konusunda rol almalıdır.
Şimdi bizim nazım imar planına ilişkin sıkıntımız şu; size bahsedilen olayların, şu anki meclise gelen nazım imar planıyla uzaktan yakından alakası yok. Burada bizim anlaşamadığımız nokta, Belediye Başkanı'yla ve fay hattının 'tampon bölge' noktası. Biz 2000 yılında Nejdet İlgün döneminde, Süleyman Demirel Üniversitesi'ne yeraltı etüt çalışması yaptırmış ve şehrin yeraltı haritasını çıkartmıştık. Bu harita, afet işleri genel müdürlüğü tarafından da onaylanmış ve resmiyet kazanmış idi.
Bu arkadaşlar göreve geldikten sonra, İller Bankası'na başka bir çalışma daha yaptırdı: Buryem'den başlayan ve Nato yoluna kadar çıkan bir çizgi var. Bu çizginin 40m – 20m sağında ve solunda tampon bölge ilan ediyorlar. Bu tampon bölgeyi de inşaat sahası dışı bırakıyorlar. Dolayısıyla 2000'e yakın bir konut, fay hattı üzerinde görülüyor. Oraya yeni bir inşaat yapılamayacak.
Şimdi biz diyoruz ki; sayın başkanım, bu jeoloji mühendisleri odasından resmi yazı ile böyle bir hattın hayal olduğu; sağında, solunda 20'şer metre tampon bölge ilan edilmesi, gerçek verilere dayanmıyor. Ankara'da tamamen yüzeysel yapıldığı için, ilerleyen günlerde bu sıkıntı yaratacak. Diyoruz ki, önce 'Mikro ölçeklendirme' çalışması yapılsın, fay hattı gerçek verilere göre tespit edilsin. Bu şekilde imar planını gerçekleştirelim. Belediye başkanımız bir türlü bu teklifimizi kabul etmiyor. Bu işin teknik uzmanlarına bilgi verilmemiş, hiç birinin haberi yok. Diyoruz ki, Burdur'daki 6 tane teknik odanın başkanları, mühendisleri toplansın. Sivil toplum örgütleri toplansın. Biz çekincelerimizi anlatalım. Siz bunun karşılığını verin. Teknik arkadaşlar da bu konuda görüşlerini açıklasınlar. Eğer biz haksızsak, ertesi ay belediye meclisinden geçiririz."
MHP'nin Görüşleri: "Herkesin görüşüyle detaylı bir çalışma yapılsın."
Yusuf Keyik, Burdur MHP İl Başkanlığına da aynı sorunları aktardı. MHP İl Başkanı Nazif Aktürk'ün konuya yaklaşımları şöyle:
"İmar planı yapılacaksa detaylı bir plan olsun, maliyeti ne kadar tutuyorsa tutsun. Bu hayati bir karardır. Biz deprem bölgesindeyiz. Mutlaka bir plan yapılması lazım. 'Ben yaptım oldu' da olmamalı. Acelece yapılmamalı. İşin içinde inat olmamalı. İl başkanları dinlenmeli. Bu işi bilen teknik ekiplere inceletmek lazım. Almanya'da gördüm; benzer bir projeyi üç sene tartışıyorlar ve 1-2 ayda da meclisten geçiriyorlar.
Proje çok önemli. Biz acele ediyoruz projede, sonrasında da eksiklikler ortaya çıkıyor. Yanlışımız olabilir, farklı görüşleri de değerlendirirsek bunun farkına varabiliriz. Sizin getirdiğiniz konuda da böyle bir talep var. Ancak ciddi bir şekilde yapılmalı. Geleceğe yönelik olmalı. Daha nazım imar planı geçecek, üzerinde çalışılacak. Belki 10 sene, 15 sene sonrasında olacak işler var. Detaylı bir çalışma olursa arkadaşlarımızla değerlendirir, engel çıkarmayız."
Sonuç:
Bu görüşmelerin sonunda, BUTSO Başkanı Keyik; "Herkes haklı, herhalde Burdur haksız olmamalı!.. Burdur'un sorunları söz konusu olduğunda, siyaset üstü olmalıyız" şeklinde değerlendirdi.
Kasım 2011; Bedelli askerlik krizinin fırsata çevrilmesi:
Burdur gündemine bomba gibi düşen 21 günlük bedelli askerliğin kaldırılması olayına ilişkin, Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), 'Krizi fırsata çevirme' anlamında çalışmalar yaptı. Başkan Yusuf Keyik, Bedelli askerliğin kalkması ile, Burdur ekonomisinin büyük zararlar göreceğini, yılda dört defa ve önemli sayıda Burdur'a gelen bedelli askerlerin çarşı izinlerinde otelcilik, restorancılık, kafecilik, fotoğrafçılık, berberlik, taksicilik vb. hizmet sektöründe, getirdiği kazançların ortadan kalkacağını açıkladı. Keyik açıklamalarını haftalarca ve her gün; yerel, yaygın yazılı ve görsel medyada, çoğu da canlı yayınlarda bütün detaylarıyla açıklamalar yaptı. Keyik, bu konuda, tam anlamıyla "Krizi fırsata çevirme" kampanyası yürüttü.
28 Kasım 2011; Bedelli Deklarasyonu Yayınladık:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO), Başkan Yusuf Keyik Yönetiminde yaptığı 'Burdur'da Bedelli Askerlik' Toplantısına ilişkin Sonuç Bildirgesi ve Deklarasyon Yayınladı. Toplantıda, 15 STK temsilcilerinin ortak görüşü, "Krizi nasıl fırsata çevirebiliriz?" oldu.
BUTSO Meclis Salonu'nda yapılan toplantıya; BUTSO Meclisi ve 2. OSB Başkanı Feyzi Oktay, Ticaret Borsası Bşk. Baki Varol, Burdur Esnaf Odaları Birliği Bşk. Recep Kalkan'ın yanı sıra; Burdur DSYB Bşk. Kamil Özcan, Köy-Koop Bşk. Yakup Yıldız, Burdur Ziraat Odası Bşk. Kemal Kubilay, Esnaf Odası Bşk, Nevruz Gökçeoğlu, Gazeteciler Cemiyeti Bşk. M. Ercan Taraşlı, BUTSO Yön. Kur. Bşk. Yrd. Ali Gür, Mak.Müh.Odası Bşk. Osman Kısaoğlu ASKON Bşk. Sadık Çelikel, BUTİAD Bşk. Nuri Aktan, Şoförler Odası Bşk. Durmuş Ceylan, CHP İl Bşk.Yrd. Tekin Erol, MHP İl Bşk. Ve Burdur SMMO Bşk. Cihat Çavuşoğlu, BEOB Gn.Sekr. Hüseyin Başıbüyük katıldılar ve deklarasyona imza koydular.
Konuya ilişkin sonuç bildirgesi ve deklarasyon şöyle:
İlimizde, 1980-2011 yılları içerisinde; 353 bin 400 Bedelli, Askerlik görevini yerine getirmiştir. Bu rakama; % 50 ziyaretçi ekleyecek olur isek, yaklaşık asker ve ziyaretçilerin 530 bin kişiyi geçtiği düşünülmektedir. İlimiz ekonomisine oldukça önemli katkı sağlayan ve adeta kendi başına bir sektör olan Bedelli Askerlik hizmetinin tamamen kaldırılacak olması ile 15 STK temsilcisi bir araya gelmiş; Burdur'da Bedelli askerlik temel eğitiminin kaldırılmasının, Burdur ekonomisine yansımaları ve muhtemel zararların telafisine ilişkin görüşler ortaya konmuştur.
Toplantıda; bedelli askerlik süreci içerisinde, hem Burdur esnafımıza maddi katkı ve hem de il olarak yurt içi ve yurt dışı tanıtımının sağlandığı belirtilmiştir. Ayrıca, olumlu katkıların yanında, şehrimize ahlaki açıdan olumsuzluklar getirdiğinin bilinmekte olduğu da ifade edilmiştir. Konuya ilişkin gelişmeleri ortaya koyarak, gerekli tedbirlerin ve yöntemlerin belirlenmesine yönelik, aşağıdaki görüş ve kararlar deklare edilmiştir:
1-Burdur Alay Komutanlığı; asker sayısı artırılmak sureti ile Askeri birliğe dönüştürülmeli, Profesyonel Asker yetiştirilmesinde önemli üst olmalı. "Tuzla Eğitim Birliği'nin Burdur'a getirilmesi" ve askeri okullardan bazılarının Burdur'a alınması konusu takip edilmeli.
2-Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) öğrenci sayısının artırılması hedeflenmeli. Bu konuda, 3-4 Fakülte daha açılması yönünde çalışmalar yapılmalı ve 15 bin olan öğrenci sayısı, ilk etapta 25 bine çıkarılmalı.
3-MAKÜ öğrenci konusuna bağlı olarak; Karasenir-eski Büğdüz yolundan Üniversite Kampusu'na giden, 'MAKÜ Ticari Çevre Yolu' acilen yapılmalıdır. Bu yol ile hem öğrenciler Antalya yolu servisi güvensizliğinden kurtarılacak, hem Şehrin Üniversite ile birleştirilmesi sağlanacak ve hem de yeni ticari ve hizmet yatırım alanları oluşturulacaktır.
4-Yine Burdur'un Üniversite ile açılan kapısı olarak, İnsuyu Havzası'nın Burdur'un içme suyu koruma alanı olmaktan çıkarılıp, imara açılması ve modern Üniversite Şehir açılım alanına dönüştürülmesi yönünde ciddi konuşma, araştırma, planlama çalışmaları şimdiden gündeme alınmalıdır.
5- İlimize yeni bir okul olarak Polis Okulu'nun kazandırılması çalışması yapılmalı.
6- "Krizi, fırsata çevirme" yöntemi ile Burdur 'İhraca yönelik sanayi şehri' haline gelmeli. Sanayileşme hedefiyle, özellikle ve öncelikle günlük 900 ton sütün ve blok satış yapılan mermerin mamul hale getirilerek ihracı sağlanmalıdır. Bu çerçevede:
a) 2. OSB süratle yatırımcının emrine hazır hale getirilmeli.
b) Teşvik çalışması yapılmalı. Burdur ili Bölgesel Teşvikte 2.Bölge iller arasından çıkarılıp, 3 veya 4'üncü Bölge iller arasına alınmalıdır. Bu şekilde Burdur, yatırımcıya cazip hale getirilmeli.
c) Burdur'a, sektörel hayvancılık özel teşviki sağlanmalı.
d) Kredilerin bir yıl ertelenmesi veya faizsiz kredi verilmesi gibi desteklerin sağlanması.
e) Turizm alt yapısının gerçekleştirilmesi amacıyla, cazip yatırım alanları belirlenmeli ve yatırımcı çekme çalışmaları yapılmalıdır.
7-Bedelli temel eğitimin kalkmasıyla ortaya çıkacak olan yurt içi ve yurt dışı tanıtım açığının giderilmesine yönelik, çok yönlü tanıtım stratejisi ve planları yapılmalı.
8-Her konuda olduğu gibi, bu konun da birlik-beraberlik içinde çözülebileceği vurgulanmıştır. Bu bağlamda; 28 Kasım 2011 tarihinde Ankara'da Milli Savunma Bakanlığı'nda görüşme yapan Burdur Valisi, Belediye Başkanı ve Milletvekillerinden oluşan değerli heyet ile bir araya gelerek, birlik içinde hareket tarzı oluşturulmalıdır.
9-Sivil Toplum Kuruluşlarımızın Temsilcileri ile; alınan bu öneri ve kararların, en kısa zamanda Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN'a iletmek üzere, Ankara'ya gidilmelidir.
BİLGİ: 3'ncü Piyade Er Eğitim Tugay Komutan Yardımcılığı:
3031 Sayılı Döviz Bedelli Askerlik Yasası kapsamındaki yurtdışında kalan bütün askerlik çağında olan T.C. vatandaşları Ocak, Nisan, Temmuz ve Ekim aylarında Burdur'daki 3'ncü Piyade Er Eğitim Tugay Komutan Yardımcılığı'nda silah altına alınmakta idi.
Tugay'ın Tarihçesi:
58'nci Topçu Er Eğitim Tugayı, 28 Ekim 1916 tarihinde Medine'de bir Topçu Taburu olarak teşkil edilmiş, 28 Eylül 1917 tarihinde 2'nci Taburu da kurularak, Alay haline gelmiş, Mondros Mütarekesi gereğince 10 Ocak 1919 yılında lağvedilmiş, 1955 yılında 58'nci Topçu Er Eğitim Alayı olarak Burdur' da yeniden kurulmuş ve 08 Kasım 1962 tarihinde 58'nci Topçu Er Eğitim Tugayı olmuştur. Yeniden yapılanma çalışmaları sonucu 16 Ağustos 2000 tarihinde 58'nci Topçu Er Eğitim Tugayı lağvedilerek 3'üncü Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı'na (Antalya) bağlı 3'ncü Piyade Er Eğitim Tugay Komutan Yardımcılığı kurulmuştur.
28 Kasım 2011; Vali Tapsız ve Vekiller MSB İle Görüştü:
Valimiz Süleyman Tapsız başkanlığındaki Burdur heyeti, 28 Kasım 2011 Pazartesi günü Ankara'da Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı makamında ziyaret etti. Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, ilimiz Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Hasan Hami Yıldırım'ın da katıldığı ziyarette Vali Tapsız; dövizle bedelli askerlik hizmetinin 30 yıldır sürdüğü ilimizde, Burdur ekonomisine, esnafa, hizmet sektörüne sağladığı katkıları ortaya koyan araştırma sonuçlarını, istatistiki verileri Bakan Yılmaz'la paylaştı. Vali Tapsız, Burdur esnafını mağdur etmeyecek alternatif çözüm önerilerini de; ilimiz milletvekilleri Özçelik, Yıldırım ve Belediye Başkan Akkaya ile birlikte Bakan Yılmaz'a sundu.
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, "Burdur'a neler yapılabileceğini yetkililerimizle değerlendiriyoruz. Burdur'u mağdur etmeyecek düzenlemeler, çeşitli alternatifler gündemde... Burdur için en uygun çözümü hayata geçireceğiz." şeklinde konuştu.
MECLİS TOPLANTILARI
Odamız, her ayın başında, geçmiş ayın denetim ve değerlendirmesinin yapıldığı Oda Meclis toplantılarını aksatmadan yürütmektedir. Aylık toplantılara, gündemin konularına ilişkin, ilin yetkilileri de konuk olarak davet edilmekte ve konulara ilişkin brifingler verilmektedir.
8 Nisan 2011; BUTSO Meclisi Defterdarlıkla Toplandı:
Burdur Defterdarı Ramazan Taşaltın, Burdur ili olarak; 23 bin 17 adet borçlu mükellefin 81 milyon 756 bin 927 liralık borcu bulunduğunu açıkladı. Taşaltın; "2010 mali yılı beyanına göre İlimiz Merkez'de Hüseyin Özeren 743 bin 517 TL matrah beyanı ve 254 bin 251 TL tahakkuk eden vergi ile birinci, Bucak Vergi dairesi mükellefi olan Adem Sak ise; 9 milyon 445 bin 794 TL matrah ve 3 milyon 300 bin 47 TL vergi ile hem Bucak ve hem de il geneli vergi rekortmeni oldu" dedi.
BUTSO Yön.Kur.Bşk.Yusuf Keyik, Defterdarlık brifinginden önce, Tepav'ın hazırladığı "Dünya ekonomisi ve Türkiye'nin cari açığı" konulu bir sunum yaptı.
6 Mayıs 2011; BUTSO CHP İle Burdur ve Siyasi Geleceği Konuştu:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonunda, BUTSO meclis üyeleri ve yönetim kurulu ile yapılan toplantıya, CHP Burdur İl Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Erman ve beraberindeki Burdur milletvekili adayları Ramazan Kerim Özkan ve Bayram Tekin de katıldı.
12 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirme yapan Keyik, şunları söyledi: "Bizim bu siyasi süreçten beklentimiz; en başta ve büyük önem atfettiğimiz konu, siyasi istikrardır. Zira yatırım, sanayi ticaret ve kalkınma istikrarı sever. İstikrarsız geçen yıllarımızı hepimiz hatırlıyoruz. Bu demokratik yarış sürecinde, en azından ilimiz siyasi çalışmalarında, partilerimizin ve adaylarımızın birbirlerini düşman kamplar gibi görmemeleri ve siyasetin seviyesini aşağılara düşürmemelerini istiyoruz."
GRUP TOPLANTILARI
1 Nisan 2011; BUTSO 3. Grup yemekli bilgilendirme toplantısı yaptı:
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası, Hasan Ali Daldal başkanlığındaki, yaklaşık 120 üyeli "Dayınıklı Tüketim Malları, Gözlük, Kırtasiye, Oyuncak ve Diğer Ev Ürünlerinin Toptan ve Perakende Ticareti" 3. Grubu, Oda'da yemekli bilgilendirme toplantısı yaptı.
EĞİTİM, KONFERANS, TOPLANTI, PANEL
9 Temmuz 2011; BUTSO Personeli "Kalite Yön. Sistemi Eğit." Aldı:
BUTSO, üyelerine hizmet kalitesini yükseltme çalışmalarını sürdürüyor. Uzman Kadriye Kar Yaşar tarafından, BUTSO'da verilen "Kalite Yönetim Sistemi Temel Eğitimi", görsel örnekler sağlayan sunumla zenginleştirilerek gerçekleştirildi. Eğitim çalışmalarına ilişkin bilgi veren Başkan Keyik şunları söyledi: "Oda'mız özellikle 2007'de aldığımız ISO 9001 kalite belgesinden sonra devam eden proseslerde, asıl hedefimiz olan üyelerimize verilen hizmet kalitesi ve memnuniyetin geliştirilmesini amaçlıyoruz."
20 Aralık 2011; BUTSO Personeli, Tatbikatlı Yangına Önlem Eğitimi Aldı:
Oda personeli, Burdur Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü uzmanlarından, teorik ve pratik yangın eğitimi aldı. Eğitim İtfaiye Müdürü Hasan Özban ve İtfaiye çavuşu Mehmet Ali Ballak tarafından verildi. Önce sinevizyon sunumu ile verilen teorik eğitimden sonra, Oda bahçesinde, personele korumalı yangın tatbikatı yaptırıldı.