Göle Yas Çekimleri Başladı
Toplantıya, Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, BUTSO Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik, Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü ve bazı sanatçılar katıldı.
Son yıllarda sürekli su kaybına uğrayarak kaybolmaya yüz tutmuş Burdur Gölü’nün kurtarılmasına yönelik çeşitli projeler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmalardan birisini yürütmekte olduğunu ifade eten Şafak Türkel, “Göle Yas film projesi”nin ana amacı, “Kurumakta olan Burdur Gölü’nü kurtarmaktır” dedi. Konuya ilişkin açıklama yapan Proje sahibi Türkel’in Göl’de yaptığı basın toplantısına; Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, BUTSO Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik, Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü ve bazı sanatçılar katıldı.
Çalışmaları hakkında bilgi veren Türkel: “Doğduğum Göl kuruyor. O kurumasın diye film çekmek istiyorum. İçinde aşık olduğum her şeyle beraber. Hür yaşıyalım istiyorum beraber. Anılarımız olsun gözyaşları. Nefesinizle gelin, sesinizle, yüreğinizle… Yirmi sene sonra, oturduğum bir masada, Gölü beraber kurtardığımız diğer dostları aradım; Göl’ü yaşatalım istiyorum… Doğduğum topraklarda yas türküleri söyleyen yaşlı kadınlar yaşıyor… Bu kez bir insan için değil, bir Göl için söyleniyor yaslar… Çünkü yüz bin insanın da içinde olduğu, bir milyon canlının yaşamını etkileyen bu Göl kuruyor. Yirmi sene içinde tümüyle yok olma tehlikesiyle de karşı karşıya… Zamansız bir derviş, yüreğinde hissettiği çığlıklarla, zamanı durdurmak için dönüp duruyor, dört mevsim… Bu, doğduğum Burdur Gölü ve benim hikayem. Göle Yas, birden çok proje. Üç çıktısı olan bir proje. Göle hayat, Burdur Gölü’nü kurtarmak için başlattığımız kampanyanın adı. Göle Yas, belgesel filmin adı. Gölde Sanat da, diğer yürüttüğümüz sosyal projelerin adı” dedi.
Basın toplantısına katılan kurum ve kuruluş temsilcileri, Burdur Gölü’nü kurtarmaya yönelik her türlü faaliyete destek verdiklerini açıkladılar. Görüşlerini açıklayan Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Göl’ün kurtulması konusunda, Şafak Bey’in üstlendiği görev ve gayretin, kendisini çok memnun ettiğini belirterek şunları söyledi:
AKKAYA:
“Gerçekten de Göl’ümüz ‘İmdat!’ diyor. Göl’ümüzün eksiği su. Zaman, zaman insanların dikkatini Göl’e çekmek için neden tesisler yapılmıyor deniyor. Diyorum ki; Göl’ün kenarına tesisler yapmaktan öte, önce Göl’ümüzün kurtarılmasına yönelik çalışmalar yapılması lazım. Göl’ün çekilme tehlikesine karşı, sadece bizim çare bulmamız çok zor. Bu iş uluslar arası bir takım çabaları gerektirir. İmzaladığımız Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde, uluslar arası aktörleri göreve çağırmalıyız. Göl’ün 20-30 sene sonrasının ne olacağı çeşitli toplantılarda hep anlatıldı. Artık laftan öte icraat yapmamız gerekiyor. Bu film faaliyetleri de bu anlamda ve kamuoyuna duyurulması açısından büyük önem arz ediyor.”
KEYİK:
Çalışmalarından dolayı Şafak Bey’e teşekkür eden BUTSO Başkanı Yusuf Keyik şu değerlendirmeyi yaptı: “Burdur Gölü, Burdur’da yaşayanlar için önemli bir unsur. Fakat bu güzel Göl’ümüzün çekilmesine, yıllardır seyirci kaldık. Bu olaya kamuoyunun dikkatini çekmek üzere gösterilen bu proje çabaları, inşallah Göl’ün kurtuluşu için önemli bir adım olacaktır. Oda ve Burdur kamuoyu olarak bu çalışmalara tam destek veriyoruz. İnşaallah, Göl sularının tekrar artması için bir adım atmış olacağız. Bilimsel çalışmalarla da atmamız gereken diğer adımları görecek ve yapmamız gerekenleri hızlı bir şekilde yaparak; Gölümüzü tekrar Burdur halkıyla buluşturacağız.”
SAATCI:
Bu olayın güzel bir başlangıç olduğunu belirten MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı da şunları söyledi: “Bu çok güzel bir hamledir. Bazen bir kişinin başlattığı bir iş, çok güzel sonuçlar verir. Biz Üniversite olarak Göl’e girdik. Genç Üniversitemiz, elemanlarını tedarik ettiği sürece, biz Göl’le ilgili her türlü işlemde varız ve proje üretmeye hazırız. Hatta çok açık olarak söyleyebilirim ki, Burdur’da bir söylenti var; ‘Göl arseniklidir’ şeklinde. Hayır, yapmış olduğumuz ölçümler sonucunda, bunu çok net bir şekilde söylüyorum ki; Göl’de insan sağlığını etkileyecek bir arsenik miktarı yok. Diğer ağır metaller açısından da olumsuzluk yok. Fakat tabii ki, Göl’de Biyolojik kirlilik söz konusudur.
Bilimsel inceleme sonucunda baktığımızda Göl, iki gölden oluşuyor; bir ilk 20 metrelik göl ki; görece daha temiz bir göl, altında kalan diğer kısım ise, daha kirli bir göl. Bütün amacımız bu ilk 20 metreyi kaybetmemek olmalıdır. Bu durum, Karadeniz’deki durumla aynı. Üniversite olarak, bunun için birkaç proje de üretmekteyiz.”
EZGÜ:
Su için dünyada savaşlar yapılıyor ama biz bunun farkında değiliz diyen Sanatçı Sümer Ezgü ise, şunları söyledi: “Doğa konusu, bir grup çevreci maceracının işi değildir. Doğa hepimizin konusudur. Ben şimdi burada 300 metre çekilmiş bir Göl’ün kenarında konuşurken, yüreğim sızlıyor. Çünkü ben 300 metre ilerde ilk yüzmeyi öğrendim. Göl’de işte gözle görülen ve insanı etkileyen bir durum var artık. Buradaki yaşam, Göl’ün çekilmesiyle birlikte, bundan sonra son derece kötüye gidecektir. Su için dünyada savaşlar yapılırken, bizim suyumuz var ama biz farkında değiliz.” Ezgü, değerlendirmesinin ardından, curasıyla Göl’e yas anlamında bir ezgi seslendirdi.
NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
12.09.2013
Son yıllarda sürekli su kaybına uğrayarak kaybolmaya yüz tutmuş Burdur Gölü’nün kurtarılmasına yönelik çeşitli projeler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu çalışmalardan birisini yürütmekte olduğunu ifade eten Şafak Türkel, “Göle Yas film projesi”nin ana amacı, “Kurumakta olan Burdur Gölü’nü kurtarmaktır” dedi. Konuya ilişkin açıklama yapan Proje sahibi Türkel’in Göl’de yaptığı basın toplantısına; Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, BUTSO Yön.Kur.Bşk. Yusuf Keyik, Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü ve bazı sanatçılar katıldı.
Çalışmaları hakkında bilgi veren Türkel: “Doğduğum Göl kuruyor. O kurumasın diye film çekmek istiyorum. İçinde aşık olduğum her şeyle beraber. Hür yaşıyalım istiyorum beraber. Anılarımız olsun gözyaşları. Nefesinizle gelin, sesinizle, yüreğinizle… Yirmi sene sonra, oturduğum bir masada, Gölü beraber kurtardığımız diğer dostları aradım; Göl’ü yaşatalım istiyorum… Doğduğum topraklarda yas türküleri söyleyen yaşlı kadınlar yaşıyor… Bu kez bir insan için değil, bir Göl için söyleniyor yaslar… Çünkü yüz bin insanın da içinde olduğu, bir milyon canlının yaşamını etkileyen bu Göl kuruyor. Yirmi sene içinde tümüyle yok olma tehlikesiyle de karşı karşıya… Zamansız bir derviş, yüreğinde hissettiği çığlıklarla, zamanı durdurmak için dönüp duruyor, dört mevsim… Bu, doğduğum Burdur Gölü ve benim hikayem. Göle Yas, birden çok proje. Üç çıktısı olan bir proje. Göle hayat, Burdur Gölü’nü kurtarmak için başlattığımız kampanyanın adı. Göle Yas, belgesel filmin adı. Gölde Sanat da, diğer yürüttüğümüz sosyal projelerin adı” dedi.
Basın toplantısına katılan kurum ve kuruluş temsilcileri, Burdur Gölü’nü kurtarmaya yönelik her türlü faaliyete destek verdiklerini açıkladılar. Görüşlerini açıklayan Burdur Belediye Başkanı Sebahattin Akkaya, Göl’ün kurtulması konusunda, Şafak Bey’in üstlendiği görev ve gayretin, kendisini çok memnun ettiğini belirterek şunları söyledi:
AKKAYA:
“Gerçekten de Göl’ümüz ‘İmdat!’ diyor. Göl’ümüzün eksiği su. Zaman, zaman insanların dikkatini Göl’e çekmek için neden tesisler yapılmıyor deniyor. Diyorum ki; Göl’ün kenarına tesisler yapmaktan öte, önce Göl’ümüzün kurtarılmasına yönelik çalışmalar yapılması lazım. Göl’ün çekilme tehlikesine karşı, sadece bizim çare bulmamız çok zor. Bu iş uluslar arası bir takım çabaları gerektirir. İmzaladığımız Ramsar Sözleşmesi çerçevesinde, uluslar arası aktörleri göreve çağırmalıyız. Göl’ün 20-30 sene sonrasının ne olacağı çeşitli toplantılarda hep anlatıldı. Artık laftan öte icraat yapmamız gerekiyor. Bu film faaliyetleri de bu anlamda ve kamuoyuna duyurulması açısından büyük önem arz ediyor.”
KEYİK:
Çalışmalarından dolayı Şafak Bey’e teşekkür eden BUTSO Başkanı Yusuf Keyik şu değerlendirmeyi yaptı: “Burdur Gölü, Burdur’da yaşayanlar için önemli bir unsur. Fakat bu güzel Göl’ümüzün çekilmesine, yıllardır seyirci kaldık. Bu olaya kamuoyunun dikkatini çekmek üzere gösterilen bu proje çabaları, inşallah Göl’ün kurtuluşu için önemli bir adım olacaktır. Oda ve Burdur kamuoyu olarak bu çalışmalara tam destek veriyoruz. İnşaallah, Göl sularının tekrar artması için bir adım atmış olacağız. Bilimsel çalışmalarla da atmamız gereken diğer adımları görecek ve yapmamız gerekenleri hızlı bir şekilde yaparak; Gölümüzü tekrar Burdur halkıyla buluşturacağız.”
SAATCI:
Bu olayın güzel bir başlangıç olduğunu belirten MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı da şunları söyledi: “Bu çok güzel bir hamledir. Bazen bir kişinin başlattığı bir iş, çok güzel sonuçlar verir. Biz Üniversite olarak Göl’e girdik. Genç Üniversitemiz, elemanlarını tedarik ettiği sürece, biz Göl’le ilgili her türlü işlemde varız ve proje üretmeye hazırız. Hatta çok açık olarak söyleyebilirim ki, Burdur’da bir söylenti var; ‘Göl arseniklidir’ şeklinde. Hayır, yapmış olduğumuz ölçümler sonucunda, bunu çok net bir şekilde söylüyorum ki; Göl’de insan sağlığını etkileyecek bir arsenik miktarı yok. Diğer ağır metaller açısından da olumsuzluk yok. Fakat tabii ki, Göl’de Biyolojik kirlilik söz konusudur.
Bilimsel inceleme sonucunda baktığımızda Göl, iki gölden oluşuyor; bir ilk 20 metrelik göl ki; görece daha temiz bir göl, altında kalan diğer kısım ise, daha kirli bir göl. Bütün amacımız bu ilk 20 metreyi kaybetmemek olmalıdır. Bu durum, Karadeniz’deki durumla aynı. Üniversite olarak, bunun için birkaç proje de üretmekteyiz.”
EZGÜ:
Su için dünyada savaşlar yapılıyor ama biz bunun farkında değiliz diyen Sanatçı Sümer Ezgü ise, şunları söyledi: “Doğa konusu, bir grup çevreci maceracının işi değildir. Doğa hepimizin konusudur. Ben şimdi burada 300 metre çekilmiş bir Göl’ün kenarında konuşurken, yüreğim sızlıyor. Çünkü ben 300 metre ilerde ilk yüzmeyi öğrendim. Göl’de işte gözle görülen ve insanı etkileyen bir durum var artık. Buradaki yaşam, Göl’ün çekilmesiyle birlikte, bundan sonra son derece kötüye gidecektir. Su için dünyada savaşlar yapılırken, bizim suyumuz var ama biz farkında değiliz.” Ezgü, değerlendirmesinin ardından, curasıyla Göl’e yas anlamında bir ezgi seslendirdi.
NOT:
BUTSO Basın Danışmanlığı
12.09.2013