BUTSO Başkanı Keyik: Hedef; Sulh, Güven ve Reform Olmalıdır.
Burdur Ticaret ve Sanayi Odası (BUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Keyik, yeni döneme ilişkin, konjonktürel gelişmeler ve ekonomik hedefler konulu bir bildiri yayınladı. Keyik’in bildirisi şöyle:
Art arda iki seçim dönemi yaşadık. 1 Kasım 2015 seçim tekrarı ile tek başına, koalisyonsuz bir Hükümet kuruluşu gerçekleşti. Geçici Hükümetle geçen bu ara dönemde, bölgesel coğrafyamızda ve Ülke içinde tırmanışa geçen terör hareketleri yaşadık. Ne yazık ki; Güney sınırımızda, bizi doğrudan ilgilendiren ve hedef alan, uluslararası boyutlarıyla çok karmaşık ve dünya barışını da tehdit eden çok tehlikeli bir süreç yaşamaktayız. Diğer yandan, Fransa’da gerçekleştirilen IŞİD/DAEŞ terörü ile “İslamafobi” ve “İslam terörü (Haşa)” adıyla, kasıtlı olarak tırmandırılan bir dünya gerginliği yaşanmaktadır.
ÇANAKKALE’DEN SURİYE’YE
Olayları; Batı dünyasının, (Rusya’nın da müttefik olduğu) stratejik emellerini, terör metot ve araçlarıyla yürüttüğü bir tür dünya savaşı olarak görmek mümkündür. Geçmiş dönemlerden beri bilmekteyiz ki; gelişmiş güçlü devletler, dünyayı ve özellikle Ortadoğu coğrafyasını, kendi sömürü emelleri için hakimiyet alanları tesis etmeye yönelik, paylaşım mücadelesi vermektedirler. Dolayısıyla, Çanakkale’de karşımıza çıkanlar, şimdi de Güney sınırlarımızda, Irak ve Suriye zemininde karşımızdalar.
Dünya konjonktürel durum ve süreçlerini, bu şekilde bir büyük fotoğraf olarak ortaya koymamızın sebebi; BUTSO olarak, bizi asıl ilgilendiren ekonomik kaygılarımızın giderilmesi ve hedeflerimizin gerçekleştirilmesi açısından, nasıl bir zeminde bulunduğumuzun göz önünde tutulması içindir. Zira, ekonomi ve unsurları da, uluslararası stratejik emeller için, terörle birlikte kullanılmaktadır.
GÜVEN, HEMEN
İşte bütün bu nedenlerin neticesi olarak, ülke ekonomimiz gibi, Burdur ekonomisi de en azından bir durgunluk dönemi yaşamaktadır. İş hayatının, önünü görmekte sıkıntı çektiğini ve dış gelişmelerin tırmanış eğiliminden kaygı duyduğunu belirtmek gerekir. Ekonominin iç ve dış psikolojisini bozdurmayacak şekilde, hukuk ve sistem bazında önlemler acilen alınmalıdır.
Ancak, bütün bunlar umutsuzluk ve karamsarlık sebebi değildir. Türkiye Cumhuriyeti’nin jeo stratejik, jeopolitik ve ekonomik kaynakları, hiçbir ülkeyle kıyaslanamayacak önemde büyüktür. Bu unutulmadan, toplumsal birliği ve iş hayatının geleceğe güven duygusunu hedef alan muhtemel gelişmelere karşı, güç dengelerini gözeten her türlü önlem süratle alınmalıdır.
EKONOMİK REFORM
Ülkemizin güveni, Milletimizin birlik ve huzuru ile birlikte; gündemimiz, sürdürülebilir ekonomi ve reform olmalıdır. Öteden beri gelen, vergilerin çeşitlerinin çokluğu ve oranların yüksekliği yanında; asgari ücretin, yükselen faizin, enflasyon artışı ve kur güvensizliğinin gelişmesi, ekonomi politikaları ve işleyişinde ciddi reformları gerçekleştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Tek başına bir hükümet istikrarı da olduğuna göre, güçlü ve etkin reform politikaları yürütmek zor olmayacaktır.
HEDEF 5+5+5+5
Ekonomimiz; tam anlamıyla üreten, icat çıkaran, marka geliştiren, rekabet eden ve cari dengeye kavuşmuş bir ekonomi olmalıdır. Bununla birlikte, ekonominin temel göstergeleri olan enflasyon, faiz, istihdam ve büyümede; yüzde 5+5+5+5 gibi formülasyonlar, sağlam planlanmış hedefler olarak ele alınmalı ve ekonomi politiğin merkezine yerleştirilmelidir.